31 Mayıs 2017 Çarşamba

Başlangıç Motosikleti Nasıl Olmalıdır - 3 - Marka, model tavsiyeleri.



Başlangıç İçin Hangi Motoru Almalıyım?


Birkaç başlangıç motoru önerisinde bulunmanın bir sakıncası olmaz sanıyorum. Göreceli bir durum olmakla birlikte aşağıdaki motorlar, özellikle ikinci elleri başlangıç için alınabilecek tipte motorlar.


Kawasaki Ninja 250: Kolaylıkla başlangıç motorlarının favorisi olabilecek tipte bir motor. Sportbike görüntüsü var fakat gazı açtığınızda da size kaza yaptırmayacak tipte bir motosiklet duruyor önümüzde. Bu motor, 7.000 RPM - 10.000 RPM devirleri arasında ciddi bir güç bandına sahiptir. Acemiliği attığınızda bu güç bandından keyif almaya başlayacaksınız. Yeni Ninja 250'ler kısmen hesaplı ve iyi kalitede üretiliyor. Su soğutmalı ve, enjeksiyonlu, ayrıca ABS fren seçeneği sunan Kawasaki Ninja 250SL'nin 2017 satış fiyatı 3.900 Euro civarında.





Honda CBR250R : CBR250R, Honda'nın Kawasaki Ninja 250'ye cevabıdır. benzer detaylar içerir ve fiyatı da Ninja'ya yakındır (ikinci elini bulmak biraz zor) Görünüm olarak oldukça yakışıklı olan CBR250R'da iyi bir başlangıç motoru olabilecek motosikletler arasında.Tek silindir sıvı soğutmalı motora sahip. DOHC tipi motoruyla, tork ağırlıklı geliştirilmiş bir motosiklettir. Honda, bu motoru üretirken yüksek yakıt ekonomisi hedeflemiştir. Enjeksiyon sistemi, harici filtre sistemi gibi sistemler mevcut.








Yamaha WR 250 R: Ortalama sele yüksekliğine sahip bir dual-sport olan WR250 , 250 CC tek silindirli motora sahip. Diğerleri kadar hızlı değil ama hatayı affeden başlangıç motosikletleri arasında sayılabilir. Yol tipi lastik ve aksesuarlarla donatabilir ve uzun yolda da rahatlıkla binebilirsiniz. İkinci eli az bulunuyor. Kros motor ve kısmen enduro meraklılarını uzun süre idare edebilecek tipte bir motosiklet.





Yamaha YZF-R125 ABS : Yamaha'nın R serisi daha yüksek motor hacmine sahip motosikletleriyle aynı teknoloji kullanılarak üretilmiş. (Yamaha'nın deyimiyle) Sıvı soğutmalı motor ve ABS fren sistemine sahip. 125 cc motor, LCD göstergesi işlevsel, enjeksiyonlu yakıt sistemi motosikletin bazı özellikleri.





Honda CBR 125R  : Ortalama bacak uzunluğu olan sürücüler için uygun bir motordur. Ağırlığı düşüktür. Kullanımı kolaydır. Bu nedenle rahatlıkla başlangıç motorları arasında sayabileceğimiz tipte bir motosiklettir.






KTM Duke 250 ABS : Bu motosiklet, naked sevenler için hem görünüm olarak tatmin edici hem de performans olarak bir çok rakibini geride bırakacak bir performans sunuyor. Başlangıç motoru olarak ideal motorlardan biri.




Yamaha YBR 125 : Çok kullanılan bir motosiklet olması YBR'ye hem ikinci el alım satımında kolaylık sağlıyor hem de her yerde yedek parçalarının bulunması ve hangi motor ustasına gitseniz tamirinin yapılıyor olması sayısız avantajı beraberinde getiriyor. Başlangıç motoru olarak rahatlıkla seçilebilecek motosikletden.






Yukarıda saydığımız motorlardan farklı olarak; Çin malı motorlarla ilgili internette çok çeşitli yorumlar görmek mümkün. Bu motorları da başka bir yazımızda inceleyeceğiz.

Elbette daha ucuz motosikletlerle de motosiklet dünyasına adım atabilirsiniz. Bu tamamen sürücünün bu işe ayırdığı bütçesi ve tercihleri ile alakalıdır. Daha az problem yaşamak için yukarıdaki motorlardan biriyle, mümkünse 125'lik olanlarıyla başlayıp kademe kademe silindir hacmi ve ağırlığı yüksek motorlara geçmek akıllıcadır.

Hatta ve hatta şunu da rahatlıkla söyleyebiliriz ki, en iyi başlangıç motoru Scooter'dır. Yeni başlayan biri için dertsiz, tasasız, gaza bas yürü, frene bas dur şeklinde bir motosiklet, debriyajı ve vitesi olan daha karmaşık bir motosiklete göre çok daha avantajlıdır. Bu şekilde yola ve sürüşe odaklanmak daha kolay olacaktır.

Şunu da bilmelisiniz ki etrafınızda yıllardır motosiklet kullanan ve sonunda rahatlığı nedeniyle scooter'da karar kılan sayısız motosikletçi olduğu da bir gerçektir.

Kaskınız başınızda, rüzgarınız arkanızda olsun. motokeyif 31/05/2017

29 Mayıs 2017 Pazartesi

Başlangıç Motosikleti Nasıl Olmalıdır - 2 - Motor gücü,yükseklik ve ağırlık ne kadar önemli?

Temel Özellikler

Ne yazık ki, başlangıç motosikletleri için net bir kategori belirlemek mümkün değil. Fakat bazı noktaları bilmenizin, motosiklet seçiminizde size ışık tutacağını düşünüyoruz.

Motor Gücü: Motor gücü çoğunlukla silindir hacmiyle belirtilir. CC (ingilizcesi cubic centimeters) denilen bu ölçü birimi, pistonların içerisinde gidip geldiği silindirlerin toplamdaki iç hacmini, santimetreküp değerini verir. Büyük CC'li motosiklet daha hızlıdır diye bir kural elbette yok. 




Örneğin; 650 CC motora sahip bir Kawasaki Ninja 650 ile maksimum hızla giden 750 CC'lik bir cruiser'i karşılaştırdığımızda 650 CC'lik Ninja, maksimum hızda Cruiser'a en az 100 Km fark atar.

Not: Motosikletlerin isimleri genellikle motor hacmi ile birlikte anılır. Modelin yanındaki numaralar genellikle silindir hacmini belirtmekle beraber istisnalar da elbette vardır.

Sele Yüksekliği: Sele yüksekliği başlangıç motoru olsa da olmasa da oldukça önemlidir. Daha önce belirttiğimiz gibi sabit dururken alttaki fotografta görüldüğü gibi her iki ayağınız da yere topuklarıyla beraber basmalıdır. Uzun boylu iseniz, düşük seleli bir motosiklet rahatsızlık verici olacaktır. Aksine, bacak boyunuz kısa ise çok yüksek bir motosikleti kontrol etmeniz de zor olacaktır. 




En iyi taktik birkaç farklı motosiklete binip sele yüksekliğini binerek kontrol etmenizdir. Doğru sele yüksekliği bir kere anlaşıldığında göz aşinalığı sayesinde herhangi bir motosikletin yüksekliğinin kendinize uygun olup olmadığını anlayabilirsiniz.

Ağırlık: Bir motosikletin ağırlığı birkaç sebepten dolayı değişebilir. Ağır motorlar uzun yol için uygundur fakat manevra kabiliyetleri düşüktür. Ancak, motoru kazara yatırırsanız (evet bu olacak, merak etmeyin) park halinde düşerse, kimseden yardım almadan tekrar kaldırabileceğiniz ağırlıkta olmalıdır. 

(Çok ağır bir motoru da basitçe yerden kaldırmanın bir yöntemi var. Bunu da başka bir yazımızda ele alacağız.)

Sıfır mı? İkinci el mi?




Çoğu kişi sizi sıfır motosiklet almaya yönlendirecek. Yeni motosiklete başlayan biriyseniz biraz kilometre yapmadan yeni bir motosiklet almaktan kaçının. Neden peki? Çünkü hiç kaza yapmasanız dahi alışana kadar motosikleti belki de defalarca düşüreceksiniz. Ancak, daha az para harcayarak bir motosiklet aldığınızda gerçekte ne tür bir motosiklete ihtiyacınız olduğuna karar vermeniz de kolaylaşacak. Bunun yerine tamir masraflarına para harcamak isteyenlerin elbette kendi tercihidir. Saygı duyarız...

Şunu belirtmek isterim ki çöpe atacak parası olanlar istediklerini yapabilir. Sıfır motosikletin de avantajları olabilir. Makineyi mükemmel bir şekilde çalışmak üzere garantili olarak alırsınız, en ufak bir sıkıntıda götürür servise ücretsiz yaptırırsınız fakat motosikletin parası da ona göredir. Bu yüzden, başlangıç motoru tercihinizi hesaplı bir ikinci elden yana yapın. Sonuçta para, ağaçta yetişmiyor... 




Bir çok ikinci el araç satan sitede motosikletlerle ilgili ayrı kategoriler bulunuyor. Alacağınız ikinci el motor temiz olmalı, çalıntı veya hasarlı olmamalı, lastikleri iyi durumda, seri ve kolay bir şekilde çalışmalı, güçlü ve sarsıntısız bir şekilde yol almalıdır. Görüntüsü ve sürüşü hoşunuza giden bir motosiklet modeli bulduğunuzda, aynı marka, model motosikletlerle karşılaştırmak üzere aynı modelden birkaç farklı motora binin. 




Unutmayın ki bu güzel makinelerden birini beğendiğinizde, artık siz de geri dönüşü olmayan, keyifli ve uzunca bir yola girdiniz demektir...

Kaskınız başınızda, rüzgarınız arkanızda olsun... motokeyif 29.05.2017


Başlangıç Motosikleti Nasıl Olmalıdır - 1 - Motor Tiplerine Bir Göz Atalım


İlk Motosikletinizi Alırken Bilmeniz Gerekenler

Amansız hayat koşturmacası, çoğumuzun maruz kaldığı stresli yaşam tarzı... İnsan bazen alıp başını gitmek istiyor. Başımızı alıp gidemesekte, kaskımızı alıp motosikletimize bindiğimizde, dertler derya olsa hepsini unutuveriyoruz. Gerçekten de motosiklet, diğer araçlardan farklı olan sürüş tarzı ve kendine has dinamikleri ile hiçbir arabanın veremeyeceği hissleri size yaşatabilir. 

Motosikletçi bir büyüğüm derdi ki : "Rüzgarı yedinmi bütün dertleri unutursun". Gerçekten de öyledir.

Motosiklet sizden keskin bir görüş, sağlam bir bilinç, dikkatli bakışlar, istek, heyecan ve tutku ister. Bütün bu duyguları harmanlayarak kullanırsınız motosikletinizi. Tehlike??? Elbette tehlikeli. Bu hobiye yeni başlamak isteyenler bu tehlikenin pek de farkında olmadıkları için başlangıç çıtasını biraz yüksek tutuyorlar. Olması gerekenden daha yüksek... 

Ancak; arabaların korumalı kafeslerinden çıkıp, özgürlüğe kavuşmadan önce bazı noktaların iyi bilinmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Motosikletin Temelleri

İlk sıvı yakıtlı motosiklet, Alman mucitler Gottlieb Daimler ve Wihelm Mayback tarafından 1885 yılında icat edildi. O zamandan beri sayısız çeşit ve büyüklükte farklı amaçlar için ve farklı motorlara sahip motosikletler üretildi. Beş temel kategoriyi görelim:


Cruisers


Harley Davidson bunun bir örneği. Düşük sele, geride oturma pozisyonu tipik özellikleridir. Genellikle büyük motora sahiptir, yarış için veya yüksek performans için üretilmemişlerdir. Bir çok büyük motosiklet markası cruiser tipi motosiklet üretmektedir.





Sportbikes



Popüler bir motosiklet tipi olduğu söylenebilir. Yüksek performans ve dolayısıyla yüksek hız için üretilmiştir. Eğer yeni başlayacaksanız ilk birkaç yıl bu motosikletlerden uzak durmanız gerekiyor. Yeni başlayanların yaptığı en büyük hata, güçlü, ağır ve büyük cc'li pahalı ve hızlı bir sportbike alarak asfalta çıkmaktır. Aslında bütün motosikletleri kontrol etmek kolaydır fakat öncesinde bir süre kas hafızanızla vücudunuza ve beyninize bunu iyice öğretmeniz gerekiyor. Daha yolun başında bu motorlardan bir tane edinmeniz durumunda tepkileri gayet hassas bir motora alışmadan binmiş olursunuz ve kaza yapma riskiniz artar. Başlangıç için sportbike almayın, fakat yarış motoru ile başlayamadığınıza üzülmeyin de... motosikletten keyif almak için ille de hızlı ve öfkeli olmanız gerekmiyor. Alışın, öyle alın, bir ömür boyu keyifle binin.

Touring




Touring motosikletler çok farklı ebat ve tiplerde karşımıza çıkar fakat amaçları aynıdır: uzun yol seyahatleri. Honda Goldwing veya fotoğraftaki BMW K1600GTL gibi bazı motosikletlerin geniş elcik korumaları, büyük rüzgar camları, yan çantaları ve rahat bir selesi, stereo sistemi ve GPS'i bulunur. Dingil açıklıkları da oldukça geniş olan touring motosikletler uzun yolda muazzam bir sürüş keyfi sunar fakat yüksek fiyatı ve ağırlığı nedeniyle başlangıç motoru olmaya pek müsait değillerdir. Bunun yanında bu motosikletlerin, uzun yol için kesinlikle harika bir seçim olduğunu unutmamak gerekir.

Dual Sport





Off-road (yol dışı) kullanım için üretilmişlerdir. Supermoto hariç cross motorlar arazi şartlarına uygun dingil açıklığı, lastik tipi ve amortisör, motor ağırlığı sunar. Aslında başlangıç motoru olarak tercih edilebilecek bir motordur diyebiliriz. Tabi tercihe bağlı bir konu olmakla birlikte eğer yeterince uzun boylu değilseniz, seleye oturduğunuzda her iki ayak tabanınız da yere temas etmiyorsa bu motosikletler size uygun olmayabilir. Çoğu kros motorun selesi yüksektir. Bazı motorlarda amortisör seviyelerini düşürmek mümkün olabiliyor. Motoru alırken bunu kontrol etmeyi unutmayın.

Standart Motosikletler




Çok farklı tipte motorlarla dolu bir kategoridir... Bir önceki dört motosiklet tipinden alıntılar içerir. Etrafta gördüğümüz motosikletlerin çoğunu bu standart gruba dahil edebiliriz. Genellikle selesi cruiser'lara göre yüksek, motor gücü değişkenlik gösterir fakat genellikle yüksek cc'lere çıkmaz.

Standartlar genellikle başlangıç motoru için iyi bir seçim olduğu söylenebilir. Bize göre başlangıç motoru seçiminde ilk sırayı alıyor; nedenine gelecek olursak: bu motorları öğrenmesi kolaydır, fiyat olarak daha hesaplıdır, belirgin bir sürüş zorluğu ve kasksız ve korumasız kullanmadığınız ve agresif kullanmadığınız müddetçe ciddi bir tehlikesi yoktur.

Bir sonraki yazımızda:

Başlangıç Motosikleti Nasıl Olmalıdır? - Motor gücü,yükseklik ve ağırlık ne kadar önemli?

konusunu inceleyeceğiz.

Kaskınız başınızda, rüzgarınız arkanızda olsun.  motokeyif 29.05.2017


28 Mayıs 2017 Pazar

İkinci El Motor Alırken Nelere Dikkat Etmek Gerekir?

Sıfır motor fiyatları giderek artınca aynı motosikletin ikinci elini almak daha mantıklı gibi görünebilir. Çeşitli motosiklet modelleri arasından beğendiğimiz motosikletin sıfırını almak yerine temiz bir ikinci elini alıp hem ekonomi yapmak hem de sevdiğimiz motora kavuşmak istiyor olabiliriz.

Beğendiğiniz bir motosiklet yeni çıktı ise ikinci elini bulmak biraz zor olabilir. Bu durumda bir süre bekleyip ikinci el piyasasının oluşmasının ardından aramaya koyulabilirsiniz. İkinci el motosiklet fiyatları elbette ki sıfır motosiklet fiyatlarına göre daha düşük olacaktır. Motor fiyatları size yüksek geliyorsa bu avantajın dezavantaja dönüşmemesi için, kullanılmış motosiklet alırken dikkat etmeniz gereken bir dizi noktayı sizin için incelemeye çalıştık. Dikkat edersek, umarız ki ekonomi yapacağız derken kazık yemekten kurtuluruz.



Satıcının Durumu Önemli

Satılık motor yazısını internette veya herhangi bir yerde gördük. Ardından satıcıyı telefonla aradık veya görüşmeye yanına gittik. Burada dikkat edilmesi gereken birkaç nokta var. Satıcının çok abartılı konuşması veya çeşitli pazarlama taktikleri ile (mesela çok fazla ve uzun, gereksiz konuşarak) motosikleti satmaya çalışması sizi bir miktar şüphelendirmelidir. Kaliteli, ciddi kusuru olmayan ve kusur saklamaya çalışmayan bir malın satıcısı genellikle fazla konuşma gereği duymaz. Malını tanıtacak genel bilgileri verir çekilir.

Satıcıya sorular sorun. Bu motosikletin bilmem gereken bir kusuru var mı? Yağ değişimini zamanında yaptınız mı? Bakımları zamanında yapıldı mı? Kilometresi orijinal mi? Hiç kaza yaptı mı? Motorun kaçıncı sahibisiniz? Bu soruların bir kısmının cevabını kendimiz de araştıracağız fakat satıcı dürüstse size eksiği gediği söyleyecektir.

Fiyat Belirleyici Olabilir - Çok Düşük Fiyat iyi Değil

İkinci el motosiklet fiyatları, sıfır motosikletlere göre daha düşük olur demiştik. Bu doğrudur fakat şunu da unutmamak gerekir ki fiyatı çok çok düşük bir motosikletin de ciddi bir kusuru olma ihtimali çok yüksektir. Bu yüzden "kelepir" diye almayı düşündüğümüz motosikleti diğerlerinden daha çok incelemeliyiz. Satıcı hiç kusuru olmadan da düşük fiyattan satmak istemiş olabilir elbette fakat bu genel olarak böyledir. Satış sitelerinde düşükten yükseğe sıralama yaptığınızda en üstte hep kazalı araçlar çıkar. Bu yüzden bu konuya dikkat!!!



Motosikletin Genel Görünümü

Almak istediğimiz motosikletin ilk önce genel görünümüne bakarız. Motosikletin çok fazla toz toprak içerisinde olması, grenajında çeşitli yerlerinde çizikler olması, selesinin fazla eskimiş olması bakımsız olduğu anlamına gelir. Toz-kir belki yıkamayla geçer fakat motosikletini seven bir sürücü vakit buldukça motosikletini temizler, kir ve pastan arındırır, hareketli parçaları yağlar. Ara sıra yapılan bu yağlama işi aşınmayı önler ve motosikleti korur.

Motosikletin motorunun sağına soluna dikkatlice bakmanızda fayda var. Herhangi bir yağ sızıntısı varsa contalarında sıkıntı olabileceğini hatta daha da fazlası motorda çatlaklar olabileceğini gösterir. Bu durumda daha dikkatli bir inceleme yapmanız gerekebilir. Zincir çevresinde bir miktar yağ birikmesi normaldir.

Motosikletin yağ seviyesi görüntüleme penceresi motorun üzerinde bulunur. Aşağıdaki fotograftaki gibi berrak olması motor yağının yeni değiştirildiğini gösterir.



Tramer Kaydı

Sadece arabalar için değil, istediğiniz herhangi bir aracı tramerde sorgulatabilir ve kaza, kilometre gibi bilgileri alabilirsiniz.

Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi'nin sunduğu bu uygulama ile yapmanız gereken sadece motosikletin ruhsat bilgilerine ulaşmak. Sorgulama işlemi için https://www.sbm.org.tr/tr/OnlineIslemler/Sayfalar/KazaTespitTutanagiSorgula.aspx linkine tıklamanız gerekmekte. Ardından yönergeleri izleyerek Plaka ve TCKN ile sorgulama yapabilirsiniz.

SMS ile sorgulama yapmak istediğinizde ise plaka bilgisini örneğin "34ABC1234" şeklinde yazıp 5664'e  mesaj olarak göndererek 4 TL ücret karşılığında sorgulama yapabilirsiniz.

Plaka Değişimine Dikkat

Plakası değişen araçların tramer bilgileri sisteme düşmediği veya bir şekilde geç düştüğü için kaza yapmış araçların plakalarını değiştirdiklerine rastlayabilirsiniz. Ne yazık ki böyle bir denetimsizlikle karşı karşıya kalmak mümkün olabiliyor. 

Siz aracı tramer kaydı yok, tertemiz, kazasız diye alıyorsunuz ardından bir süre sonra muayeneye götürüyorsunuz. Ruhsatta şasi numarası da çoğunlukla değişmiş olan aracı gerçek şasi numarasına getirdiğiniz anda hooooppp!!! eski tramer kayıtları da araca yükleniyor. Ve kazasız sandığınız bir araç bir anda kazalı hatta ağır hasar kayıtlı olabiliyor. Bu konuya dikkat!!! Bundan kaçınmanın yolu, sigorta şirketlerine aracın eski plakası olup olmadığını sormak ve eski plakaları da tramer sorgulamasına tutmak en doğrusu. Tabi bu çoğumuzun aklına gelmiyor. "Şeytanın bile aklına gelmez" derler ya... Aynen öyle...



Şasi Numarasından Sorgulama

Ruhsata ulaşabilirseniz tramer sorgulamasını şasi numarasından da yapabilirsiniz fakat burada dikkat edilmesi gereken nokta şu: ruhsattaki şasi numarası ile araçtaki şasi numarası birbiriyle uyuşuyor mu? Uyuşuyorsa bir de şasi numarasından sorgulama yapın ve içiniz rahat olsun. Fazla da heyecan yapmaya gerek yok elbette. 

Genellikle benim gibi işini garantiye almak isteyenler bu tür derinlemesine araştırmaları mutlaka yapar. Aksine motoru karşıdan görüp de kısa bir tur dahi atmadan "tamam, aldım ben mu makineyi!!!" deyip alttaki fotoğraf misali motorun üstüne atlayan adamlar tanıyorum. 



Motosikletin şasi numarası farklı yerlerde olabiliyor fakat genellikle küçük bir plakayla perçinlenmiş haldedir ve görünür bir yerdedir. Scooterlarda şasi numarası ise genellikle gidon borusunun üzerindedir. Sürücü dizlerinin hizasında küçük bir kapak olur. Çıkarırsanız bu bilgiye ulaşabilirsiniz.


Bir Bilene Danışın

Sadece motosiklet alırken değil, tüm pahalı şeyleri alırken mutlaka yanınızda ikinci bir göz bulunsun. O işte çok uzmansanız ayrı fakat ortalama bilgiyle pahalı ve muhtemelen çok istediğimiz bir şey hakkındaki olumsuzlukları görmemiz bazen zor olabilir. Yanınızda götüreceğiniz kişi, motordan iyi anlayan ve mümkünse yıllardır motosiklet kullanan deneyimli biri olursa çok daha iyi olacaktır. Hem bu kişilerin motosikletin nerelerine baktığını, nesine dikkat ettiğini gözlemleyerek zamanla siz de bu işte uzmanlaşabilirsiniz. Sonuçta bu iş falcılık değil. Doğuştan da öğrenilmiyor. Her şey mekanik ve sonuçta her motosikleti insan yapıyor. Uzmanlaşmak gayet mümkün.



Uzman kişiyi yanınızda götüremiyorsanız sahibinden rica edin, isterse sahibiyle birlikte motoru alın ona götürün. "Bakacaksan burada bak" diyenlere itibar etmeyin. Bırakın motosikleti başkasına satsın. Belki güvenlik gerekçesiyle bunu söylüyor olabilir ama sonuçta para da kolay kazanılmıyor. Alışverişte müşterisine kolaylık sağlamak, satıcının görevidir. Akıllı ve dürüst müşteriler, akıllı ve dürüst satıcılarla ticaret yaparlar. Arıza çıkarıyorsa bırakın motorunu kendi gibi arıza birine satsın. Sonuçta böyle birine para da kazandırmak istemeyiz.




Kontrol Edilmesi Gereken Noktalar


  • Motorun yağ kaçırıp kaçırmadığına bakılmalı, aynı şekilde amortisör körükleri sıyrılarak amortisörlerin sağına soluna bakmalı ve buralarda da yağ kaçağı olmamalıdır.
  • Gidon kilidini kontrol edin, eğer yamulduysa, kırıksa motosiklet çalıntı veya daha önce çalınmış bulunmuş olabilir. Nedenini sorun. Kaza yapmış olabilir.
  • Arka salıncak yatağı, arka tekerin yerle temasını kestikten sonra sağa sola sallanıp sallanmadığı kontrol edilmelidir. Orta sehpada denenebilir.
  • Gidon bilyelerinden dağılma boşluk vs. olmamalı ön tekeri havaya kaldırıp gidonu sağa sola çevirin herhangi bir gıcırtı, zorlanma, tıkırtı vs. olmamalıdır.
  • Fren balatalarını kontrol edin. Fren balataları yetersizse değişmesi gerekebilir.
  • Paslanmaya dikkat!! Genellikle ısınıp soğuyan egzosta paslanma olup olmadığını mutlaka kontrol etmelisiniz. Bunu egzos susturucusuna vurarak yapabilirsiniz. Pas, partikül vs. varsa içerden ses gelir.
  • Lastikler 2 mm den daha az diş derinliğine sahipse değişme zamanı geçmiş demektir.
  • Zinciri elinizle kontrol etmelisiniz. Çekiştirdiğinizde dişliden çıkıyorsa işi bitmiştir.
  • Soğutma suyuna bakın!!! Köpüklü ve tahin kıvamında ise silindir kapak contası aşınmıştır. Daha kötüsü motor bloğunda çatlak olabilir.
  • Motoru soğukken kendiniz çalıştırarak deneyin. Motor soğukken belli olur. Soğukken zor ve gürültülü çalışıyor, egzostan mavi veya siyah duman atıyorsa uzak durun.
  • Teker sekiz çizmemeli. Orta sehpada tekerleri döndürerek sabit bir noktadan tekere bakın. Sekiz çizmemeli, ip gibi düzgün olmalıdır.





Binin, Gezin, Keyif Testi Yapın

Motosikletin satıcısı sizin normalde motor kullanan ve güvenilir biri olduğunuza kanaat getirdiğinde motosikletine binmenize izin vermelidir. Eğer izin veriyorsa saklayacak pek bir şeyi olmadığı anlamına da gelir. Bindiğinizde motosiklette sağa- sola çekme, titreme, tekleme olup olmadığına bakın. Rahatsızlık verecek derecede bir olumsuzluk varsa nedenini sorun. Motoru, bindiğiniz aracı rahatlıkla çekip götürmelidir. 



Gazı açtığınızda motorun devrinin yükselmesi ve  hızlanması iyi olmalıdır. Bayıla bayıla, nazlı nazlı gidiyorsa bir yerinde bir sorun vardır. Bayır yukarı orta ayar gaz vererek motoru fazla bağırtmadan tırmanmanlıdır. Güçsüz düşmemelidir. Vites geçişlerinde problem olmamalıdır.

Bunların dışında ufak tefek sorunları da fazla kafanıza takmayın. Hem küçük bir bütçeyle tamiri mümkün olan, hem de sürüş keyfini fazla etkilemeyecek sorunlara takılırsanız, bazı fırsatları da kaçırmanız işten değil. Sonuçta ikinci el motor alıyorsunuz. Fazla yıpranmamış olması, bakımlı olması ve ciddi kazası olmaması yeterlidir. Hiç yıpranmamış olanı zaten "sıfır" olanıdır. Sıfır motor fiyatları da malumunuz...

Kaskınız başınızda, rüzgarınız arkanızda olsun. motokeyif 28.05.2017

26 Mayıs 2017 Cuma

Motosiklette U Dönüşü Nasıl Yapılır?


Basit görünebilir, fakat motosikletinizle her seferinde tatlı “u” dönüşleri yapmak gayret gerektiren bir iştir. Bu yazımızda “u” dönüşünün inceliklerini inceleyeceğiz.

Düzgün “u” dönüşü nasıl gerçekleştirilir? Şu ipuçlarını dikkate alırsanız ve güvenli açık bir alanda bolca pratik yaparsanız “u” dönüşlerinin kolayca yapılabileceğini göreceksiniz.


İş, Bakışlarda Bitiyor

Daha önceki yazılarımızda da belirttiğimiz gibi “motosikletiniz, baktığınız yere gider”. Bu yüzden araba sürmekten farklı olarak; motosiklet kullanırken, nereye baktığınız çok önemlidir. U dönüşlerinde bu durum, belirgin bir şekilde dengenizi de etkiler. Bu şu anlama geliyor: “aşağı bakma, virajın içine bak, çünkü motosikletin gitmesi gereken nokta orası.”

Sabit bir biçimde gözlerinizi gideceğiniz noktaya, ileriye odaklamak, yerdeki asfalta değil, nereye gidecekseniz oraya odaklanmak gerekiyor.


Debriyaj Kavrama Noktasında Sürün !!!

Kavrama noktası, debriyajınızın motorla irtibata başladığı, motor gücünün bir kısmını, asla tamamını değil, arka tekere aktardığı noktadır. Boş viteste u dönüşü yapmayı denemeyin. Herhangi bir viteste tam gaz u-dönüşü yapmayı asla denemeyin. Bunun yerine; kavrama noktasında sürmek size gaz kolunu çevirerek, daha fazla hız kontrol imkânı verecektir.
Dönüşte hız kontrolü neden önemli? Sürüş esnasında fark edilmese de, dönüşlerde motosikletin yatış açısı, “hız” ile hassas bir şekilde kontrol altında tutulur.





Arka Freni Kullanmalısınız

U dönüşü esnasında ön fren kullanmaktan kaçının. Ön çatalın, düşük hızlarda giderken çok daha hassas olacağını unutmayın. Arka freni kibarca sıkmak stabilite sağlar, viraja doğru manevra yaparken motosikletiniz daha iyi kontrol etmenize imkan verir.




Ağırlığınızı Ortalayın

Virajın içinde kalan bacağımız, doğal bir dışarı uzanma eğilimi gösterir. Fakat motosikletiniz, sürücünün vücut kütlesi motosiklete yakın olduğunda daha kontrollü yol alır. Ayaklarınızı ayak peglerinde tutun; eğer gerekliyse, cross motorlarda kullanılan dönüş tekniğine benzer bir şekilde dıştaki ayağınıza daha fazla güç vererek dönüşe destek verebilirsiniz.



Her İki Yöne Pratik Yapın

Bir çok insan sola dönüşün, sağa dönüşten daha kolay olduğunu söyler. Bunun bilimsel bir açıklaması elbette var fakat açıkçası neden olduğuyla çok fazla ilgilenmemize gerek yok. Bizim ilgilendiğimiz nokta “her iki yöne nasıl sağlıklı dönüş yaparız?”  Daha dengeli u dönüşleri yapabilmek için boş bir alanda 8 ler çizerek alıştırma yapmalısınız.


Benzer şekilde, düşük hızda geniş bir alanda sağa doğru geniş bir daire çizerek sürüş yapmalı ardından motoru durdurmadan yavaş yavaş daireyi spiral çizerek daraltmalısınız. Hayali olarak çizdiğiniz spiral artık dönüş yapamayacağınız kadar daraldığında dönüşten çıkıp diğer yönde spirale başlamalısınız. Dönüşlerde gideceğiniz yöne doğru kafanızı çevirmeyi unutmayın. Özellikle yön değiştirme esnasında kafanızı ve bakışlarınızı gideceğiniz tarafa çevirmelisiniz.

Keskin bir U Dönüşü Yapmak İçin...

Üçüncü bir egzersiz de keskin u dönüşü egzersizidir. Bu egzersizi yeterince uyguladığınızda çok keskin ve dengeli u dönüşleri yapabildiğinizi göreceksiniz. Yine her iki yöne doğru yapılan bu egzersizde döneceğimiz yere yaklaştığımızda hızımızı düşüreceğiz, şekildeki gibi bir iç-dış hareketi ile motoru dörtte üçlük bir çember çizecek şekilde döndüreceğiz.



Kaskınız başınızda, rüzgarınız arkanızda olsun. motokeyif 26/05/2017









25 Mayıs 2017 Perşembe

Motosiklette Nasıl Vites Değiştirilir?


Manuel Vitesli Motorlarda Vites Değiştirme İpuçları

Motosiklet eğitiminin en incelikli noktalarından biri vites değiştirme konusudur. Daha önce sadece bisiklete binmiş olan veya sadece otomatik vitesli, gaz verdikçe kendiliğinden, sürücüsüne hissettirmeden vites değiştiren motorlara binen birisi için vitesli motor ilk başlarda biraz garip ya da zor gelebilir. Fakat korkacak bir şey yok. Vites değiştirme işi kolayca uzmanlaşabileceğiniz bir olaydır ve biraz pratikle göründüğünden çok daha kolay olduğunu anlayacaksınız.







Motosiklette Vites Nasıl Değiştirilir?

Vites değiştirmek için üç temel kontrol noktasına dikkat edilir.

1) Gaz (Sağ elcik) 
2) Debriyaj (Vitesli Motorlarda Sol Elcikte Fren Kolu Yerine Debriyaj Kolu Bulunur)   
3) Vites Pedalı ( Sol Ayağın Altında)

Gaz, motor devrini kontrol etmek için; debriyaj, basit bir tabirle motorla tekerin bağlantısını kurmak ya da boşa çıkarmak için; vites pedalı da tahmin edeceğiniz üzere vitesi değiştirmek için kullanılır.

Debriyajı kendinize doğru tam olarak sıkın, motor boşa çıkacaktır, bu durumda gaza bassanız da motosikletiniz hareket etmez. “N” boşta demektir. Vites göstergesi varsa bunu görebilirsiniz. Motor vitesteyken, vites “N” dışında bir konumdayken debriyajı yavaşça bırakmaya başlarsanız, motorun harekete geçmek istediğini göreceksiniz.

Motosiklette arabalardan farklı olarak vites geçişleri sırayla olur. Yani örneğin istediğiniz anda boş vitesten 3’e veyahut 5’inci vitesten vitesi boşa alamazsınız.

Bu tipik sıralama şu şekildedir.

·         6’ıncı vites (varsa)
·         5’inci vites
·         4’üncü vites
·         3’üncü vites
·         2’inci vites
·         Boş Vites (N)
·         1’inci vites



MOTOSİKLETTE VİTES DEĞİŞTİRME TEKNİĞİ

Düzgün vites değiştirmek için aşağıdaki yönergeleri yumuşak bir biçimde uygulamalıyız.

  •       Debriyajı sıkarak debriyaj balatasını boşa çıkarma (Sol el mandalı sonuna kadar sıkın)
  •    Uygun vitesi, vites pedalı yardımıyla seçme (Sol ayak yardımıyla yukarı aşağı yaparak) Not: Pedal her yukarı tıklattığınızda birer birer yükselir aşağı tıklattığınızda birer birer vites düşürür.
  •    Motor devirini ayarlama (Sağ elcik yardımıyla devir ayarlanır)
  •    Debriyajı yavaş yavaş bırakma (Hem kalkışta hem seyir halinde debriyajı aniden bırakmayınız)
  •    Debriyajı bırakırken artık kontrol gaz koluna geçeceği için bu noktada gazın şiddetini ayarlamak önemlidir.
  •    Bir sonraki vites değişimine kadar gazı açmak, kısmak ya da sabit tutmak.


Vites değiştirme mekanizması işte bu altı basit adımdan oluşuyor. Bu hareketleri düzgün yapabilmek ise bol bol pratik gerektirir. Boş alanda bolca alıştırma yapmalı ve vites geçişlerine kendinizi iyice alıştırmalısınız. Trafikle cebelleşmek zorunda olmadığınız bir ortamda bu alışkanlığı kazanmak, size trafikte avantaj sağlayacaktır. En önemlisi, öğrenme esnasında güvenli bir ortamda bulunursanız, yapmakta olduğunuz işe odaklanmanız kolaylaşır.

SIKÇA SORULAN SORULAR

Debriyajın nerede kavrayıp nerede bıraktığını, ne kadar gaz verdiğinizde viteslerin yumuşak geçişler sağladığını, vites pedalının vites değiştirmek için ne kadar güç gerektirdiğini çözdüğünüz anda muhtemelen motosiklette vites değiştirmenin düşündüğünüzden çok daha kolay olduğunu göreceksiniz. Bundan sonra tüm vites değiştirme süreçleri çok daha kolay olacak ve daha az konsantrasyon gerektirecektir.
Vitesle alakalı en çok sorulan sorulara bir göz atalım:

Ne zaman vites değiştirmeliyim?


Optimum vites değiştirme süresi gibi bir matematiksel hesaplama yok. Yüksek devirle yol almak bir çok yol için uygun değil ve genel olarak kaçınılması gereken bir durum. Çok erken vites yükseltmekte motoru yoracaktır ve motorunuz bayılarak hızlanmak için yeterli gücü üretemeyecektir. Tipik olarak, motorun güç bandında en uygun nokta, motorun artık yeterli torkunu ürettiği ve en uygun hızlanmayı sağladığı nokta, motorun “vites istediği” noktadır.


Farklı motorlar farklı devirlerde en etkili devirlerine ulaşırlar. Bu sebepten dolayı alışkanlıklarınıza ve hislerinize güvenerek motorunuzun uygun vites değiştirme devrini belirlemelisiniz.

Motosiklet boş vitese nasıl geçer?

Vitesi boşa alamamak, yeni sürücülerin karşılaştığı en genel sorunlardan birisidir. Boş vitesi “bulmak” bazı vites kutuları için ekstra uğraş gerektirebiliyor. Bir miktar sabır ve kibar dokunuşlar bu işi de kolaylaştıracaktır.
İkinci vitesteyken vites pedalını ayağınızla yumuşak bir biçimde aşağı itin, bu sırada debriyaj sonuna kadar basılı olsun. Eğer debriyajı tam sıkmadıysanız vites geçişleri zor olabilir ve bu da vitesin boşa geçmesini zorlaştırır. Gösterge paneline bakın genellikle yeşil olan “N” lambası yanmalıdır.



Eğer boş vitesi atlayıp motoru yanlışlıkla 1’inci vitese geçiriyorsanız (bu ilk başlarda çok doğaldır) vites geçişlerinde botunuzun tabanını değil yanını kullanın. Bu sayede pedala aşırı yüklenmemiş olacaksınız.

Zaman ve yeterli pratikle, motoru hiç düşünmeden rahatlıkla boş vitese geçirebildiğinizi göreceksiniz.


Daha yumuşak vites geçişi nasıl sağlanır?

Yumuşak vites geçişlerinin yolu, motorun tepkilerini iyi bilmekten geçer. Debriyajı bıraktığınızda motor silkeleniyorsa muhtemelen sol eliniz yeterince hassaslaşmamıştır. Daha çok pratik yapmalısınız. Vites geçişlerinde motorda öne doğru bir asılma oluyorsa fazla gaz veriyorsunuz demektir. Vites geçişi esnasında yavaşlama oluyorsa bu sefer de gazı az veriyorsunuz motor yığdırma yapıyor demektir. Unutmayın ki taşıdığı motor, motosikletinizi hem hızlandırmaya hem yavaşlatmaya yarar.

Yumuşak geçiş için dikkat edilmesi gerekenler: debriyajın kontrolü, gazın kontrolü, vites göstergesi kontrolü ve son olarak bu üçünü koordineli kullanmaktır.


Doğru vites geçişi sağladığımdan nasıl emin olabilirim?

Motosikletimizin dişli, zincir, kol, piston gibi mekanik aksamları sert vites geçişleri esnasında kasılır. Sürekli yanlış vites geçişleri yapmak motorunuzun uzun vadede ömrünü kısaltacaktır. 

Bunu engellemek için vites geçişlerini daha yumuşak yapmak hem motorun uzun ömürlü olmasını sağlar hem de sürücünün alışkanlıklarını düzelterek her türlü motorlu aracı güvenli bir biçimde kullanmasına imkan verir.

Peki doğru vites geçişi için kriter ne olmalıdır? Çok basit!!! Çoğumuz artçıyla birlikte motosiklet kullanıyoruz. Artçısı olmayanlar da arkada artçı varmış gibi düşünebilir. Vites geçişi esnasında, artçının kaskı sizin kaskınıza (hafifçe dahi olsa) vurmamalıdır. Diğer yönden artçının normal duruşunda vites değişiminde kaskı geriye doğru da gitmemelidir. 

Yani olabildiğince sakin bir vites geçişi sağlamalıyız. İşte böyle bir vites geçişi motorumuza zarar vermez.


Kırmızı ışıkta nasıl durmalıyım?



Bu sorunun sebebi şu: Her vitesin kendi hız aralığı vardır. Gittiğiniz vitesin hız aralığının altında seyrediyorsanız vites düşürürsünüz. 50 kilometre hızda 5’inci viteste ilerliyorsunuz ve “tam durma” sağlamanız gerekiyor. Bunu sağlamanın en normal yolu vites düşürerek yavaşlamaktır. Bu size motor freni yapmanın yanında eğer yeşil yanarsa tekrar hızlanarak yolunuza devam etme imkânı da sağlayacaktır.

Eğer tamamen durursanız, en iyisi boşa almaktır. Frene basılı bekleyin, birinci vitese takıp yolunuza devam edebilirsiniz.


Vites geçirirken motoru stop edersem ne olur?

Vites geçişlerinde bazen ani debriyaj bırakma durumunda motor stop edebilir. Panik yapmayın, seri bir şekilde motosikletinizi çalıştırıp yolunuza devam etmelisiniz. Etrafınızda trafik akarken ortada kalmak tehlikeli olsa da debriyajı çekip, marşa basıp, çalıştırıp ardından gaza basıp debriyajı bırakıp hızınızı korumanız gerekiyor.

Vites atlamak mümkün mü?

Deviri yükselttiniz ve hızlanmayı düşünüyorsunuz fakat bir vites atlayıp iki üst vitese geçiş yaptınız. (1’den 3’e, 2’den 4’e gibi…) bunu yapmanız elbette mümkündür fakat yumuşak bir sürüş için pek tavsiye edilmez. Bu tip geçişler uzun yolda yakıt tasarrufu için yol şartları da müsait olduğunda yapılabilir.

Park halindeyken motosikleti viteste mi bırakmalıyım?

Motosikletinizi düz bir zeminde boşta bırakmanızda herhangi bir sakınca yok. Fakat motorunuzu bayıra, eğimli bir zemine park ediyorsanız, viteste bırakmak daha mantıklıdır. Motosikletlerin el freni olmadığı için 1’inci vitese takıp güvenli bir şekilde bayıra park edebilirsiniz.