16 Ekim 2015 Cuma

Motosiklet Bakım Masrafları

Motosikletin Bakım Masrafları Nasıl Azaltılır?

Motosikletinizin arızalanmasının sebebi zamanında bakım yapılmaması, motordan gelen bir sesin göz ardı edilmesi. Motora binerken kontrol edilmesi gereken yerlerin kontrol edilmemesi olabilir. Sebep her ne olursa olsun motorunuzun daha az arızalanmasını sağlamak ve keyifle binmek için bazı konulara dikkat etmek gerekiyor.

Tamir işiyle uğraşanlar sürekli aynı motosikletlerin benzer sorunları ile karşılaşırlar ve genelde problemleri nasıl çözeceklerini çok iyi bilirler. Bazen de alışık oldukları ve onlara göre basit olan sorunlar bizim gözümüze fazlasıyla batabilir.


Motosiklet sürücülerinin arızaları erken teşhis edebilmesi deneyimiyle alakalı olsa da motosiklet kullanmaya yeni başlayan sürücülerin de tespit edebileceği anormallikler bulunabilir. Bu anormallikleri önceden bilip teşhis koymak ve arıza henüz gerçekleşmeden önlem almak için dikkat edilmesi gereken noktalar şunlardır:


1. Motosiklet Bakımı


Motosikletlerimizin kitapçıklarındaki bakım periyotları öylesine yazılmış değillerdir. Özellikle sıfır kilometre bir motosiklette erken bakım yapılması, yağ değişiminin daha az kilometrelerde yapılmasının hep bir amacı vardır. Örneğin motor ilk kilometrelerinde çapak denilen metal parçacıklarını motor yağının içerisine bırakır. Eğer başlarda sık periyotlarla yağ değişimi yapılmazsa silindir iç yüzeyi ve diğer bir çok parça yağla temas ettiği için içindeki metal partiküller tarafından çizilir.


Fren bakımı güvenliğiniz için çok önemlidir. "Nasıl olsa arızası yok, tıkır tıkır çalışıyor maşallah" deyip bakımları yaptırmamak, ilerde daha büyük arızalara sebebiyet verir.

2. Lastik Havalarının Kontrol Edilmesi


Motosikletinizin lastik basıncını doğru aralıkta tutmanız sürüş güvenliği ve yakıt ekonomisi açısından çok önemlidir. Düşük lastik basıncına sahip lastikler yol tutuşunu bozacağı gibi lastik ömrünü de kısaltır. Çabuk aşınır. Lastikler soğuk olarak her hafta basınç ölçerle ve her sürüş öncesi gözle veya elle kontrol edilmelidir.

3. Frenleri Kontrol Edelim


Motosikletin fren sistemi her araçta değişiklik gösterir fakat genel olarak fren bakım masrafı çok yüksek değildir. Disk ve kampana fren sisteminde balatalar hareketli yüzeyi tutarak sıkıştırır ve durma işlemi bu şekilde gerçekleşir. Zamanla bu balatalar aşınarak içlerindeki metal kısım ortaya çıkmakta ve bu şekilde kullanılmaya devam edildiği taktirde disk veya kampanayı kullanılmaz hale getirebilmektedir. Fren balatalarınız bitmeden bunları yenilemekte fayda var.

4. Genel Check-up


Motosikletinizle uzun yol yapmak istediğinizde, belirli bir checklist yapın ve bu listede ne yazdıysanız istisnasız hepsini kontrol edin. Bazen ummadığınız bir yerdeki gevşemiş küçük bir vida sizi yarı yolda bırakmaya yetebilir. Motorunuzdan dışarı akan su, yağ, antifriz, hidrolik sıvısı, aküden akan asit gibi bir sıvı olup olmadığına dikkat edin. Sinyaller, farlar, süspansiyon sistemi, zincir baklaları arasındaki bağlantılar vesaire hepsini baştan aşağıya kontrol edin. Motosikletin güzel görünmesi bir kenara, güvenli olması bir kenara konulduğunda güzellik ikinci planda gelmeli...


5. Nereye, Nasıl Durdurduğunuza Dikkat!!!


Motosikletinizi bir süreliğine bir yere park edip işlerinizi halletmek istiyorsunuz. Peki nereye koyacaksınız?

Öncelikle havanın ve ortamın durumuna göre hem çalınma riskine karşı hem de ıslanma- güneşte kalma gibi mevsimsel faktörlere karşı dikkatli olmalısınız.

Şehir merkezinde durduracaksanız insanların çokça gelip geçtikleri yerler dahi bazen güvenli olmayabiliyor. Motosikletinizi bir motosiklet kilidiyle uygun bir ağaca ya da kalınca bir demire bağlamanız sizi rahat hissettirecektir. Kısa süreli parklarda motosikletinizi hiçbir zaman yol kenarına diklemesine veya yola paralel yanlamasına park etmeyin. Eğer yer sorunu yoksa motosiklet, çapraz park edilir. Bunun sebebi paralel parkta motosikletinizin yeterince görünememesi ve araçların motosikleti hiçe sayarak önüne park etmek istemeleri, aksine diklemesine park etmenin sakıncası da yine araçların motosikletin önüne ve arkasına yanaşarak yer kaygısından ötürü sıkıştırmaya çalışmalarıdır. İki türlü de uygun değildir. En mantıklısı motosikleti yola çaprazlama park ederek arkasını kaldırımdan tarafa vermektir.

Motosikletinizi birkaç ay boyunca kullanmayacaksanız birtakım bakımlarını tamamladıktan sonra bırakmanız daha uygun olacaktır. Bunları kısaca saymak gerekirse:

-Mümkünse benzini boşaltın
-Aküyü mutlaka sökün
-Orta sehpada bırakın ki lastikler çatlamasın
-Motosikleti örtün
-Paslanma ihtimali olan yerler varsa WD-40 gibi yağlayıcılarla yağlayıp öyle bırakın


Eğer bunları yaparsanız motosikletinize tekrar binmek istediğinizde bıraktığınız gibi bulacaksınız.

Kaskınız başınızda, rüzgarınız arkanızda olsun.









15 Ekim 2015 Perşembe

Motosiklette En Rahat Oturma Pozisyonu Hangisidir?

Motosiklette En Rahat Oturma Pozisyonu Hangisidir?


Motosiklet binicisi, özellikle uzun yol yaparken motosikletin durumuna ve titreşimine göre aralarda dinlenmek için motorundan indiğinde bacakları dışında başka ağrıyan yerleri var ise bu demek oluyor ki motosiklete doğru oturuş pozisyonunda binemiyor veya oturuşunda ve genel duruşuna bir bozukluk olduğu anlamına gelir.


Arabada bu tam olarak böyle değildir. Arabalar dört teker üzerinde durduğu için oturuşunuzun yorulmanıza veya aracınızın yol tutuşuna, güvenliğine çok fazla bir etkisi olmaz. Genellikle yeni model konforlu araçlar, belinizi yormayacak ve yolu en iyi görecek şekilde oturmanızı sağlayacak koltuk dizaynına sahiptir. Motosiklette ise bunu kendiniz ayarlarsınız.

Özellikle uzun yolda mola verdiğinizde veya seyahatin bitiminde hem daha az yorulmuş hem de güvenli seyahat etmenin tadını çıkarmış olursunuz.

İlk olarak ayaklardan başlamak gerekirse;

Doğru Ayak Pozisyonu

Uzun yolda, motosiklet ayaklıklarına (bunlara "peg" de denir) ayağınızın ön topuğunu yerleştirirsiniz ve topukları 15-20 derece eğimli olmak üzere yukarı kaldırırsınız.

Burada dikkat edilmesi gereken nokta ayak açısını ne çok dik ne de çok yatay tutmaktır. Ayağınızın rahat edeceği açıyı yakalamalısınız. Ayaklar çok dik durursa en ufak bir hareketlilikte pegden aşağı kayacaktır. Çok yan durursa da sürücü aşağıda bahsedeceğimiz depo kavramayı sağlayamayacaktır ve aynı zamanda aşil tendonundaki gerginlikten ötürü, bacakların tıpkı bir amortisör olarak kullanılması mümkün olmayacaktır.



Aşağıda resimdeki sürücünün sol ayağının pegdeki pozisyonu doğru bir ayak pozisyonudur.



Ayak Pozisyonu


Oturduğunuz yerde bacak bacak üstüne atın ve üstteki ayak bileğinizin boştayken pozisyonunu inceleyin. İşte bileğiniz bu rahat pozisyonunda olmalıdır. Tek farkı ayaklarınızın taraklı kısmı peglere basacağından dolayı bu kısım, ayağı zorlamayacak biçimde kıvrık olmalıdır.

Ayağın Duruşu ve Bacağın Amortisör İşlevi Görmesi

Ayaklarımızın konumunu ayarladıktan sonra hemen hemen tüm motosikletlerde dizlerimizle depoyu iki yandan sıkıca tutarız. Bu bizim motosikleti daha zayıf olan kollarımızla değil, daha güçlü ve daha sabit duran bacaklarımızla kontrol etmemiz anlamına gelir. 

Kontrol etmek derken bu konuyu biraz açmak istiyorum. Motosikletin kontrolünü, sadece gidonu çevirmek veya gaza frene basmak olarak düşünmemeliyiz. En küçüğünden en büyüğüne, en yavaşından en hızlısına tüm motosikletler istisnasız, ancak ağırlık merkezi ve sürüş dinamikleri sürücü tarafından dengelendiği taktirde biniciye güvenli sürüş keyfini yaşatacak araçlardır. Bunu da ancak tüm vücudumuzu kullanarak yapabiliriz.

Motosikleti eller tutmaz. Motosikleti bacaklarımız tutar, belimiz dengeler. Seri halinde arka arkaya eklenmiş videolardan oluşan motor kazalarını hepiniz izlemişsinizdir. Bazı kazalarda motosiklet "kafa salınması" denen hareketi yaparak sallana sallana en son ya binicisini üzerinden atar ya da binici eğer deneyimliyse ve şartlar da müsaitse motosikleti toparlayıp yoluna devam ettiğine şahit olmuşsunuzdur. İşte bu kafa salınması denen hadise en çok yanlış duruştan, ağırlığı yanlış yere vermekten ve motoru bacaklarla değil, ellerle tutmaktan kaynaklanır. Nitekim bu salınım başladığında bundan kurtulmanın yolu dizleri iyice sıkmak ve eğer yol müsaitse gidonu serbest bırakmaktır.

Konumuza dönmek gerekirse; ayağın konumu bacağı, bacağın konumu da elleri ve kolların konumunu düzene sokacağından dolayı başlarda zor da olsa, kendimizi uygun ayak pozisyonuna alıştırmak en doğrusudur. Topuklarla peglere basmak depoyu gevşek tutmanıza sebebiyet verecektir. Frene basmak istediğinizde sağ ayağı aşağı alıp frene basmalısınız vites değişiminde ise yine sol ayakla vites değiştirip ayağı yine eski pozisyonuna almalısınız.

Peki gerektiğinde hızlı bir şekilde fren yapmak bu şekilde mümkün olacak mı? Şehir içinde giderken genellikle ayağınızın fren pedalına baskı yapmayacak şekilde üstünde bulunması daha güvenli olacaktır. Ama alıştığınızda bu şekilde de oldukça hızlı fren yapmak mümkündür.

Ayaklarınız peg üzerindeyken viraja girmek istediğinizde veya kasis geçmeniz gerektiğinde temkinli olmalısınız. Yanlışlıkla fren yapılması durumunda istenmeyen sonuçlar doğurabilir.

Belin ve Sırtın Duruşu

Neredeyse tüm motosikletlerde optimum bel açısı farklıdır. Endurolarda ve chopperlarda daha dik duruş açısıyla sürmek mümkünken racing motorlarda depoya sarılarak iyice öne eğilmek gerekebilir. Genel olarak dik oturuş açısı olan motosikletlerde hafifçe öne ağırlık vermek fakat kolları hiçbir şekilde kasmamak gerekir. Omuzlar düşük ve rahat olmalı ve seleyle aranızdaki mesafe yaklaşık bir yumruk sığacak kadar olmalıdır.



Eğer arkaya yakın oturursak ne olur? Motosikletin yol tutuşu sürücüsünün nereye ağırlık verdiğiyle de alakalı olduğu için arkaya ağırlık vermek motosikletinizin ön teker hassasiyetini azaltacaktır. Hatta kalkışlarda küçük bir hatada tek tekere kalkmanıza sebebiyet verebilir. Bu yüzden  özellikle yeni bir motosiklet aldığınızda boş ve güvenli bir alana çıkarak; ağırlık merkezi, hızlanma ve yavaşlama, sağa ve sola dönüş denemelerini bolca yapın. Motorun ağırlık merkezini tespit etmeye çalışın.

Ayrıca motosiklette unutmamanız gereken bir harekette ağırlık merkezini yolun eğimine göre ayarlamaktır. Özellikle crossçular bunu çok iyi bilirler. Motosiklet eğimli bir yolda eğimin olduğu tarafa kendiliğinden ağırlık verdiği için iyi bir yol tutuşu sağlamak amacıyla, bayır yukarı çıkarken ön tekere bayır aşağı inerken arka tekere ağırlık verilir.

Kol Pozisyonu

Motosiklet kullanırken rahat olamamanın en kötü yanı güvensiz ve rahatsız bir sürüş ve sürüş sonrası ağrılardır. Eğer bunları yaşamak istemiyorsanız rahat sürüşün inceliklerini öğrenmelisiniz.

Kollar, motosikletin yolda düz durmasını ve dönüşleri sağlıklı bir şekilde yapabilmesine katkı sağlar. "Katkı sağlar" dedim çünkü dönüşler tümüyle kollarla yapılmaz, yapılmamalıdır. Sonuçta elinizin altında gerektiğinde aracınızı durdurarak beş tur çevirebileceğiniz ve sonrasında dönüş yapabileceğiniz bir direksiyon yok. Motosiklette dönüşler biraz farklıdır. Bu konuyu kontra basmakla ilgili yazımızda detaylıca ele aldık.

Motosiklet kullanırken kollar yola paralel tutulmalı ve olabildiğince rahat olmalıdır. Gidonu sıkı sıkı tutmak sürüşü daha güvenli kılmayacağı gibi yoldaki en ufak bir engelin motosikletin dengesini bozmasına sebebiyet verir. Gidonu tutarken küçük bir çocuğun elini tutar gibi nazik bir şekilde tutmalı ve tutmaçlara hiçbir şekilde yüklenilmemelidir. Öne eğiliyor olsak bile vücut ağırlığımızı hep belimize vermeliyiz. Kollarımızı dirsekten yukarı aşağı oynatabiliyorsak kol pozisyonumuz ve kolların gevşekliği normaldir.



Dönüşlerde Kolların Durumu

Dönüşleri kontra basarak yaptığımız için sadece dönüş yönündeki kola ağırlık vermemiz ve dönüş yönündeki gidonu kibarca itmemiz yeterli olur. Aynı anda zıt yöndeki bacağımızla da depoyu iterek, başımızı da virajın çıkışına, görebildiğimiz en uzak noktasına çevirerek istediğimiz yöne güvenli bir dönüş sağlayabiliriz.




Baş Pozisyonu

Unutmayın!!! Motosikletiniz her zaman, baktığınız yere gider.

Motosiklet sürerken başınızı 1 saniyeden fazla yoldan ayırmamalısınız. Tabi bu saatte 40 km hızla giderken normal trafikte geçerli. Saatte 100 KM hızla giden bir motosiklet sürücüsü gözünü 2 saniyeliğine yoldan ayırdığında yaklaşık 55 metre yolu ezbere gider. Başınızı bakmanız gereken yere hızlı bir şekilde çevirip tekrar yola çevirmeye alışmalısınız. Bunu ne kadar hızlı yaparsanız o kadar iyi.

Motosiklet kullanırken çenemiz, ufuk çizgisine paralel durmalıdır. Bu dönerken de aynı şekilde gerçekleşir. Düz yolda yürürken düşmememiz için başımızın içinde doğuştan var olan yataylık sensörleri (uçaklardaki jiroskop) bulunur. Yana yatık bir baş, ufuk çizgisinin  kafamıza göre aynı düzlemde olmadığı bilgisini beynimize göndererek vücuda kendini dikleştirmesi emirleri gönderir. Beyin, motosiket kullandığımızın farkında olduğu için bedenimiz otomatik olarak motosikleti dikleştirmeye ve virajın dışına çıkarmaya çalışır. Bu etkiyi düz yolda yürürken kafanızı yana yatırarakta deneyebilirsiniz.

Kafanızı ufuk çizgisine paralel tuttuğunuzda ise kulak içerisindeki jiroskoptan beyninize şu bilgi gider:

Jiro     :Baba Naber?
Beyin : Eyvallah baba durum nedir?
Jiro     : Jiroskop değerleri normal, vücut dik, herşey yolunda, yani düşmüyoruz, başka şeylere odaklanabilirsin"
Beyin  : Ok. Kib...

(Benimki birazcık farklı çalışıyormuş bunu anladım:))

İşte başı dik tutmanın temelinde bu gyro faktörü yatar. Viraja girerken bakış açımız virajın içerisine doğru olmalı ve başımız olabildiğince yere paralel olmalıdır.




Kaskınız Başınızda, Rüzgarınız Arkanızda olsun.



8 Ekim 2015 Perşembe

Motosiklette Yağ Değişimi



Motosiklette Yağ Değişimi Nasıl Yapılır?


Yağ değişimi kolay olan fakat kolay olduğu kadar da önemli bir işlemdir. Zamanında yağı değiştirilen motor, uzun ömürlü olur ve daha performanslı çalışır.

Motosikletinizin yağını kendiniz değiştirirseniz bu size 15-20 TL'ye mal olacakken servisine değiştirtirseniz 50-60 TL'ye ancak çıkarsınız. Üstelik başında durmazsanız hangi yağı koyduklarını da bilemezsiniz.

Yağ değişimi yaparken motosikletinizin ihtiyacı olan yağ miktarını ve türünü belirlemeniz gerekiyor. Bunun için en pratik yöntem servis bakım kitapçığına başvurmak.

Genellikle yağ değişimi ufak tefek farklar bulunmakla birlikte anlatıldığı şekilde yapılmaktadır.

İlk önce motor orta ayaklığa alınır. Orta ayaklığı olmayan motorlarda motosikleti dik tutmak için yağ tapasını açıkta bırakacak şekilde bir takoz ya da seyyar sehpa kullanılmalıdır.

Orta sehpaya kaldırdıktan sonra yapılacak iş, gerekli ekipmanı ayarlamaktır.

İhtiyaç Listesi
  • Motor Yağı
  • Motorun altındaki yağ tapasını açmak için anahtar
  • Atık yağın konulacağı kap
  • Huni veya huni vazifesi görecek bir alet

Atık yağ kabı yağ tapasının tam altına gelecek şekilde yerleştirilir. Yağ tapası uygun anahtarla açılır ve motor yağının kaba iyice boşalması beklenir. Motosikletlerin yağ tahliye tapası motorun alt kısmında ve nispeten büyük bir contalı vida şeklindedir. Motorun altına eğildiğinizde görebilirsiniz.



Yağın tamamen boşaldığından emin olmak için motosikleti ileri geri hafifçe sallamak faydalı olacaktır. Çalıştırma kolu olan motosikletlerde kolu bir iki tur çevirmek yağ kalıntılarının aşağıya inmesini sağlar.

Yağ tapası söküldüğünde buradan yağ süzgeciyle birlikte bir yay çıkar. Süzgeçte kirlenme veya tıkanıklık varsa bunu da gidermeliyiz. Daha sonra süzgeç, yay ve tapayı yerine takıyoruz.

Sıra geldi yağ koymaya...

Kaliteli yağ kullanımı motorunuzun ömrünü uzatacağı gibi, kaliteli yağlar parçaların üzerine sıkı bir biçimde yapışarak metal parçaların kayganlığını artırır ve motorunuzun daha performanslı çalışmasını sağlar. Motorunuzun alacağı kadar miktarda kaliteli yağı bir huni vasıtasıyla yağ çubuğunun olduğu üst kapaktan yavaş yavaş koyuyoruz.

Yağı koyarken yağ miktarının optimum seviyede olmasına dikkat etmek gerekiyor. Bazen motorun içindeki eski yağın üzerine kitapçıktaki yağı ilave ettiğinizde fazla gelebilir. Yağ çubuğunda maksimum çizgisini aşmamaya özen göstermelisiniz.

Son olarak yağ ölçümünü tekrar yapalım ve yağ seviyesini kontrol edelim.

Peki motosikletinize yağ alırken motor yağı seçimi neye göre yapmalısınız? Bunu da başka bir yazımızda ele aldık.

Motosiklette yağ değişimi ile ilgili vereceğimiz bilgiler bu kadar. Başka bir yazımızda görüşmek dileğiyle hoşçakalın.

Kaskınız başınızda, rüzgarınız arkanızda olsun.