16 Ekim 2015 Cuma

Motosiklet Bakım Masrafları

Motosikletin Bakım Masrafları Nasıl Azaltılır?

Motosikletinizin arızalanmasının sebebi zamanında bakım yapılmaması, motordan gelen bir sesin göz ardı edilmesi. Motora binerken kontrol edilmesi gereken yerlerin kontrol edilmemesi olabilir. Sebep her ne olursa olsun motorunuzun daha az arızalanmasını sağlamak ve keyifle binmek için bazı konulara dikkat etmek gerekiyor.

Tamir işiyle uğraşanlar sürekli aynı motosikletlerin benzer sorunları ile karşılaşırlar ve genelde problemleri nasıl çözeceklerini çok iyi bilirler. Bazen de alışık oldukları ve onlara göre basit olan sorunlar bizim gözümüze fazlasıyla batabilir.


Motosiklet sürücülerinin arızaları erken teşhis edebilmesi deneyimiyle alakalı olsa da motosiklet kullanmaya yeni başlayan sürücülerin de tespit edebileceği anormallikler bulunabilir. Bu anormallikleri önceden bilip teşhis koymak ve arıza henüz gerçekleşmeden önlem almak için dikkat edilmesi gereken noktalar şunlardır:


1. Motosiklet Bakımı


Motosikletlerimizin kitapçıklarındaki bakım periyotları öylesine yazılmış değillerdir. Özellikle sıfır kilometre bir motosiklette erken bakım yapılması, yağ değişiminin daha az kilometrelerde yapılmasının hep bir amacı vardır. Örneğin motor ilk kilometrelerinde çapak denilen metal parçacıklarını motor yağının içerisine bırakır. Eğer başlarda sık periyotlarla yağ değişimi yapılmazsa silindir iç yüzeyi ve diğer bir çok parça yağla temas ettiği için içindeki metal partiküller tarafından çizilir.


Fren bakımı güvenliğiniz için çok önemlidir. "Nasıl olsa arızası yok, tıkır tıkır çalışıyor maşallah" deyip bakımları yaptırmamak, ilerde daha büyük arızalara sebebiyet verir.

2. Lastik Havalarının Kontrol Edilmesi


Motosikletinizin lastik basıncını doğru aralıkta tutmanız sürüş güvenliği ve yakıt ekonomisi açısından çok önemlidir. Düşük lastik basıncına sahip lastikler yol tutuşunu bozacağı gibi lastik ömrünü de kısaltır. Çabuk aşınır. Lastikler soğuk olarak her hafta basınç ölçerle ve her sürüş öncesi gözle veya elle kontrol edilmelidir.

3. Frenleri Kontrol Edelim


Motosikletin fren sistemi her araçta değişiklik gösterir fakat genel olarak fren bakım masrafı çok yüksek değildir. Disk ve kampana fren sisteminde balatalar hareketli yüzeyi tutarak sıkıştırır ve durma işlemi bu şekilde gerçekleşir. Zamanla bu balatalar aşınarak içlerindeki metal kısım ortaya çıkmakta ve bu şekilde kullanılmaya devam edildiği taktirde disk veya kampanayı kullanılmaz hale getirebilmektedir. Fren balatalarınız bitmeden bunları yenilemekte fayda var.

4. Genel Check-up


Motosikletinizle uzun yol yapmak istediğinizde, belirli bir checklist yapın ve bu listede ne yazdıysanız istisnasız hepsini kontrol edin. Bazen ummadığınız bir yerdeki gevşemiş küçük bir vida sizi yarı yolda bırakmaya yetebilir. Motorunuzdan dışarı akan su, yağ, antifriz, hidrolik sıvısı, aküden akan asit gibi bir sıvı olup olmadığına dikkat edin. Sinyaller, farlar, süspansiyon sistemi, zincir baklaları arasındaki bağlantılar vesaire hepsini baştan aşağıya kontrol edin. Motosikletin güzel görünmesi bir kenara, güvenli olması bir kenara konulduğunda güzellik ikinci planda gelmeli...


5. Nereye, Nasıl Durdurduğunuza Dikkat!!!


Motosikletinizi bir süreliğine bir yere park edip işlerinizi halletmek istiyorsunuz. Peki nereye koyacaksınız?

Öncelikle havanın ve ortamın durumuna göre hem çalınma riskine karşı hem de ıslanma- güneşte kalma gibi mevsimsel faktörlere karşı dikkatli olmalısınız.

Şehir merkezinde durduracaksanız insanların çokça gelip geçtikleri yerler dahi bazen güvenli olmayabiliyor. Motosikletinizi bir motosiklet kilidiyle uygun bir ağaca ya da kalınca bir demire bağlamanız sizi rahat hissettirecektir. Kısa süreli parklarda motosikletinizi hiçbir zaman yol kenarına diklemesine veya yola paralel yanlamasına park etmeyin. Eğer yer sorunu yoksa motosiklet, çapraz park edilir. Bunun sebebi paralel parkta motosikletinizin yeterince görünememesi ve araçların motosikleti hiçe sayarak önüne park etmek istemeleri, aksine diklemesine park etmenin sakıncası da yine araçların motosikletin önüne ve arkasına yanaşarak yer kaygısından ötürü sıkıştırmaya çalışmalarıdır. İki türlü de uygun değildir. En mantıklısı motosikleti yola çaprazlama park ederek arkasını kaldırımdan tarafa vermektir.

Motosikletinizi birkaç ay boyunca kullanmayacaksanız birtakım bakımlarını tamamladıktan sonra bırakmanız daha uygun olacaktır. Bunları kısaca saymak gerekirse:

-Mümkünse benzini boşaltın
-Aküyü mutlaka sökün
-Orta sehpada bırakın ki lastikler çatlamasın
-Motosikleti örtün
-Paslanma ihtimali olan yerler varsa WD-40 gibi yağlayıcılarla yağlayıp öyle bırakın


Eğer bunları yaparsanız motosikletinize tekrar binmek istediğinizde bıraktığınız gibi bulacaksınız.

Kaskınız başınızda, rüzgarınız arkanızda olsun.









15 Ekim 2015 Perşembe

Motosiklette En Rahat Oturma Pozisyonu Hangisidir?

Motosiklette En Rahat Oturma Pozisyonu Hangisidir?


Motosiklet binicisi, özellikle uzun yol yaparken motosikletin durumuna ve titreşimine göre aralarda dinlenmek için motorundan indiğinde bacakları dışında başka ağrıyan yerleri var ise bu demek oluyor ki motosiklete doğru oturuş pozisyonunda binemiyor veya oturuşunda ve genel duruşuna bir bozukluk olduğu anlamına gelir.


Arabada bu tam olarak böyle değildir. Arabalar dört teker üzerinde durduğu için oturuşunuzun yorulmanıza veya aracınızın yol tutuşuna, güvenliğine çok fazla bir etkisi olmaz. Genellikle yeni model konforlu araçlar, belinizi yormayacak ve yolu en iyi görecek şekilde oturmanızı sağlayacak koltuk dizaynına sahiptir. Motosiklette ise bunu kendiniz ayarlarsınız.

Özellikle uzun yolda mola verdiğinizde veya seyahatin bitiminde hem daha az yorulmuş hem de güvenli seyahat etmenin tadını çıkarmış olursunuz.

İlk olarak ayaklardan başlamak gerekirse;

Doğru Ayak Pozisyonu

Uzun yolda, motosiklet ayaklıklarına (bunlara "peg" de denir) ayağınızın ön topuğunu yerleştirirsiniz ve topukları 15-20 derece eğimli olmak üzere yukarı kaldırırsınız.

Burada dikkat edilmesi gereken nokta ayak açısını ne çok dik ne de çok yatay tutmaktır. Ayağınızın rahat edeceği açıyı yakalamalısınız. Ayaklar çok dik durursa en ufak bir hareketlilikte pegden aşağı kayacaktır. Çok yan durursa da sürücü aşağıda bahsedeceğimiz depo kavramayı sağlayamayacaktır ve aynı zamanda aşil tendonundaki gerginlikten ötürü, bacakların tıpkı bir amortisör olarak kullanılması mümkün olmayacaktır.



Aşağıda resimdeki sürücünün sol ayağının pegdeki pozisyonu doğru bir ayak pozisyonudur.



Ayak Pozisyonu


Oturduğunuz yerde bacak bacak üstüne atın ve üstteki ayak bileğinizin boştayken pozisyonunu inceleyin. İşte bileğiniz bu rahat pozisyonunda olmalıdır. Tek farkı ayaklarınızın taraklı kısmı peglere basacağından dolayı bu kısım, ayağı zorlamayacak biçimde kıvrık olmalıdır.

Ayağın Duruşu ve Bacağın Amortisör İşlevi Görmesi

Ayaklarımızın konumunu ayarladıktan sonra hemen hemen tüm motosikletlerde dizlerimizle depoyu iki yandan sıkıca tutarız. Bu bizim motosikleti daha zayıf olan kollarımızla değil, daha güçlü ve daha sabit duran bacaklarımızla kontrol etmemiz anlamına gelir. 

Kontrol etmek derken bu konuyu biraz açmak istiyorum. Motosikletin kontrolünü, sadece gidonu çevirmek veya gaza frene basmak olarak düşünmemeliyiz. En küçüğünden en büyüğüne, en yavaşından en hızlısına tüm motosikletler istisnasız, ancak ağırlık merkezi ve sürüş dinamikleri sürücü tarafından dengelendiği taktirde biniciye güvenli sürüş keyfini yaşatacak araçlardır. Bunu da ancak tüm vücudumuzu kullanarak yapabiliriz.

Motosikleti eller tutmaz. Motosikleti bacaklarımız tutar, belimiz dengeler. Seri halinde arka arkaya eklenmiş videolardan oluşan motor kazalarını hepiniz izlemişsinizdir. Bazı kazalarda motosiklet "kafa salınması" denen hareketi yaparak sallana sallana en son ya binicisini üzerinden atar ya da binici eğer deneyimliyse ve şartlar da müsaitse motosikleti toparlayıp yoluna devam ettiğine şahit olmuşsunuzdur. İşte bu kafa salınması denen hadise en çok yanlış duruştan, ağırlığı yanlış yere vermekten ve motoru bacaklarla değil, ellerle tutmaktan kaynaklanır. Nitekim bu salınım başladığında bundan kurtulmanın yolu dizleri iyice sıkmak ve eğer yol müsaitse gidonu serbest bırakmaktır.

Konumuza dönmek gerekirse; ayağın konumu bacağı, bacağın konumu da elleri ve kolların konumunu düzene sokacağından dolayı başlarda zor da olsa, kendimizi uygun ayak pozisyonuna alıştırmak en doğrusudur. Topuklarla peglere basmak depoyu gevşek tutmanıza sebebiyet verecektir. Frene basmak istediğinizde sağ ayağı aşağı alıp frene basmalısınız vites değişiminde ise yine sol ayakla vites değiştirip ayağı yine eski pozisyonuna almalısınız.

Peki gerektiğinde hızlı bir şekilde fren yapmak bu şekilde mümkün olacak mı? Şehir içinde giderken genellikle ayağınızın fren pedalına baskı yapmayacak şekilde üstünde bulunması daha güvenli olacaktır. Ama alıştığınızda bu şekilde de oldukça hızlı fren yapmak mümkündür.

Ayaklarınız peg üzerindeyken viraja girmek istediğinizde veya kasis geçmeniz gerektiğinde temkinli olmalısınız. Yanlışlıkla fren yapılması durumunda istenmeyen sonuçlar doğurabilir.

Belin ve Sırtın Duruşu

Neredeyse tüm motosikletlerde optimum bel açısı farklıdır. Endurolarda ve chopperlarda daha dik duruş açısıyla sürmek mümkünken racing motorlarda depoya sarılarak iyice öne eğilmek gerekebilir. Genel olarak dik oturuş açısı olan motosikletlerde hafifçe öne ağırlık vermek fakat kolları hiçbir şekilde kasmamak gerekir. Omuzlar düşük ve rahat olmalı ve seleyle aranızdaki mesafe yaklaşık bir yumruk sığacak kadar olmalıdır.



Eğer arkaya yakın oturursak ne olur? Motosikletin yol tutuşu sürücüsünün nereye ağırlık verdiğiyle de alakalı olduğu için arkaya ağırlık vermek motosikletinizin ön teker hassasiyetini azaltacaktır. Hatta kalkışlarda küçük bir hatada tek tekere kalkmanıza sebebiyet verebilir. Bu yüzden  özellikle yeni bir motosiklet aldığınızda boş ve güvenli bir alana çıkarak; ağırlık merkezi, hızlanma ve yavaşlama, sağa ve sola dönüş denemelerini bolca yapın. Motorun ağırlık merkezini tespit etmeye çalışın.

Ayrıca motosiklette unutmamanız gereken bir harekette ağırlık merkezini yolun eğimine göre ayarlamaktır. Özellikle crossçular bunu çok iyi bilirler. Motosiklet eğimli bir yolda eğimin olduğu tarafa kendiliğinden ağırlık verdiği için iyi bir yol tutuşu sağlamak amacıyla, bayır yukarı çıkarken ön tekere bayır aşağı inerken arka tekere ağırlık verilir.

Kol Pozisyonu

Motosiklet kullanırken rahat olamamanın en kötü yanı güvensiz ve rahatsız bir sürüş ve sürüş sonrası ağrılardır. Eğer bunları yaşamak istemiyorsanız rahat sürüşün inceliklerini öğrenmelisiniz.

Kollar, motosikletin yolda düz durmasını ve dönüşleri sağlıklı bir şekilde yapabilmesine katkı sağlar. "Katkı sağlar" dedim çünkü dönüşler tümüyle kollarla yapılmaz, yapılmamalıdır. Sonuçta elinizin altında gerektiğinde aracınızı durdurarak beş tur çevirebileceğiniz ve sonrasında dönüş yapabileceğiniz bir direksiyon yok. Motosiklette dönüşler biraz farklıdır. Bu konuyu kontra basmakla ilgili yazımızda detaylıca ele aldık.

Motosiklet kullanırken kollar yola paralel tutulmalı ve olabildiğince rahat olmalıdır. Gidonu sıkı sıkı tutmak sürüşü daha güvenli kılmayacağı gibi yoldaki en ufak bir engelin motosikletin dengesini bozmasına sebebiyet verir. Gidonu tutarken küçük bir çocuğun elini tutar gibi nazik bir şekilde tutmalı ve tutmaçlara hiçbir şekilde yüklenilmemelidir. Öne eğiliyor olsak bile vücut ağırlığımızı hep belimize vermeliyiz. Kollarımızı dirsekten yukarı aşağı oynatabiliyorsak kol pozisyonumuz ve kolların gevşekliği normaldir.



Dönüşlerde Kolların Durumu

Dönüşleri kontra basarak yaptığımız için sadece dönüş yönündeki kola ağırlık vermemiz ve dönüş yönündeki gidonu kibarca itmemiz yeterli olur. Aynı anda zıt yöndeki bacağımızla da depoyu iterek, başımızı da virajın çıkışına, görebildiğimiz en uzak noktasına çevirerek istediğimiz yöne güvenli bir dönüş sağlayabiliriz.




Baş Pozisyonu

Unutmayın!!! Motosikletiniz her zaman, baktığınız yere gider.

Motosiklet sürerken başınızı 1 saniyeden fazla yoldan ayırmamalısınız. Tabi bu saatte 40 km hızla giderken normal trafikte geçerli. Saatte 100 KM hızla giden bir motosiklet sürücüsü gözünü 2 saniyeliğine yoldan ayırdığında yaklaşık 55 metre yolu ezbere gider. Başınızı bakmanız gereken yere hızlı bir şekilde çevirip tekrar yola çevirmeye alışmalısınız. Bunu ne kadar hızlı yaparsanız o kadar iyi.

Motosiklet kullanırken çenemiz, ufuk çizgisine paralel durmalıdır. Bu dönerken de aynı şekilde gerçekleşir. Düz yolda yürürken düşmememiz için başımızın içinde doğuştan var olan yataylık sensörleri (uçaklardaki jiroskop) bulunur. Yana yatık bir baş, ufuk çizgisinin  kafamıza göre aynı düzlemde olmadığı bilgisini beynimize göndererek vücuda kendini dikleştirmesi emirleri gönderir. Beyin, motosiket kullandığımızın farkında olduğu için bedenimiz otomatik olarak motosikleti dikleştirmeye ve virajın dışına çıkarmaya çalışır. Bu etkiyi düz yolda yürürken kafanızı yana yatırarakta deneyebilirsiniz.

Kafanızı ufuk çizgisine paralel tuttuğunuzda ise kulak içerisindeki jiroskoptan beyninize şu bilgi gider:

Jiro     :Baba Naber?
Beyin : Eyvallah baba durum nedir?
Jiro     : Jiroskop değerleri normal, vücut dik, herşey yolunda, yani düşmüyoruz, başka şeylere odaklanabilirsin"
Beyin  : Ok. Kib...

(Benimki birazcık farklı çalışıyormuş bunu anladım:))

İşte başı dik tutmanın temelinde bu gyro faktörü yatar. Viraja girerken bakış açımız virajın içerisine doğru olmalı ve başımız olabildiğince yere paralel olmalıdır.




Kaskınız Başınızda, Rüzgarınız Arkanızda olsun.



8 Ekim 2015 Perşembe

Motosiklette Yağ Değişimi



Motosiklette Yağ Değişimi Nasıl Yapılır?


Yağ değişimi kolay olan fakat kolay olduğu kadar da önemli bir işlemdir. Zamanında yağı değiştirilen motor, uzun ömürlü olur ve daha performanslı çalışır.

Motosikletinizin yağını kendiniz değiştirirseniz bu size 15-20 TL'ye mal olacakken servisine değiştirtirseniz 50-60 TL'ye ancak çıkarsınız. Üstelik başında durmazsanız hangi yağı koyduklarını da bilemezsiniz.

Yağ değişimi yaparken motosikletinizin ihtiyacı olan yağ miktarını ve türünü belirlemeniz gerekiyor. Bunun için en pratik yöntem servis bakım kitapçığına başvurmak.

Genellikle yağ değişimi ufak tefek farklar bulunmakla birlikte anlatıldığı şekilde yapılmaktadır.

İlk önce motor orta ayaklığa alınır. Orta ayaklığı olmayan motorlarda motosikleti dik tutmak için yağ tapasını açıkta bırakacak şekilde bir takoz ya da seyyar sehpa kullanılmalıdır.

Orta sehpaya kaldırdıktan sonra yapılacak iş, gerekli ekipmanı ayarlamaktır.

İhtiyaç Listesi
  • Motor Yağı
  • Motorun altındaki yağ tapasını açmak için anahtar
  • Atık yağın konulacağı kap
  • Huni veya huni vazifesi görecek bir alet

Atık yağ kabı yağ tapasının tam altına gelecek şekilde yerleştirilir. Yağ tapası uygun anahtarla açılır ve motor yağının kaba iyice boşalması beklenir. Motosikletlerin yağ tahliye tapası motorun alt kısmında ve nispeten büyük bir contalı vida şeklindedir. Motorun altına eğildiğinizde görebilirsiniz.



Yağın tamamen boşaldığından emin olmak için motosikleti ileri geri hafifçe sallamak faydalı olacaktır. Çalıştırma kolu olan motosikletlerde kolu bir iki tur çevirmek yağ kalıntılarının aşağıya inmesini sağlar.

Yağ tapası söküldüğünde buradan yağ süzgeciyle birlikte bir yay çıkar. Süzgeçte kirlenme veya tıkanıklık varsa bunu da gidermeliyiz. Daha sonra süzgeç, yay ve tapayı yerine takıyoruz.

Sıra geldi yağ koymaya...

Kaliteli yağ kullanımı motorunuzun ömrünü uzatacağı gibi, kaliteli yağlar parçaların üzerine sıkı bir biçimde yapışarak metal parçaların kayganlığını artırır ve motorunuzun daha performanslı çalışmasını sağlar. Motorunuzun alacağı kadar miktarda kaliteli yağı bir huni vasıtasıyla yağ çubuğunun olduğu üst kapaktan yavaş yavaş koyuyoruz.

Yağı koyarken yağ miktarının optimum seviyede olmasına dikkat etmek gerekiyor. Bazen motorun içindeki eski yağın üzerine kitapçıktaki yağı ilave ettiğinizde fazla gelebilir. Yağ çubuğunda maksimum çizgisini aşmamaya özen göstermelisiniz.

Son olarak yağ ölçümünü tekrar yapalım ve yağ seviyesini kontrol edelim.

Peki motosikletinize yağ alırken motor yağı seçimi neye göre yapmalısınız? Bunu da başka bir yazımızda ele aldık.

Motosiklette yağ değişimi ile ilgili vereceğimiz bilgiler bu kadar. Başka bir yazımızda görüşmek dileğiyle hoşçakalın.

Kaskınız başınızda, rüzgarınız arkanızda olsun.

5 Eylül 2015 Cumartesi

Motosiklette Periyodik Bakım

Motosiklette Periyodik Bakım




Motosikletlerin, tüm motorlu ve motorsuz araçlar gibi, belirli aralıklarla bakım ihtiyaçları olduğunu hepiniz biliyorsunuz. Bakım, bir motosiklet için hem uzun ömürlü hem de güvenli olmayı sağlaması açısından önemlidir ve kesinlikle aksatılmamalıdır. Bakım sürelerini ve ne tür bakımlar yapacağınızı öğrenmek için motosikletinizin kitapçığına göz gezdirmelisiniz. Burada bakımını ustaya yaptırmaktan çok kendimiz nasıl yapabiliriz bu konu üzerinde duracağız.

Kitapçığınızdaki tablodan kilometre veya kullanım süresine göre ne tür bakımlar yapacağınızı öğrenerek kendinize bir kontrol listesi hazırlayın ve malzemeleri edindikten sonra bakım işlemine başlayabilirsiniz.

Motosikletlerin periyodik bakımlarında en çok yapılan işlemler yağ değişimi, yağ filtresinin değişimi, hava filtresi değişimi ve buji bakımıdır. Periyodik bakımda bu dört işlem birlikte yapılmaktadır fakat ihtiyaç durumuna göre bir ya da ikisi listeden çıkarılabilmektedir.

Yağ değişim süresi markadan markaya ve motosikletin kullanım yapısına göre değişkenlik gösterir. genelde ilk rodaj esnasında motor parçacıklarının ve olası çapakların yağa karışma ihtimalinden ötürü daha sık yağ değişimi yapılmakla beraber, genellikle 2000 kilometrede bir değişim yapılması tavsiye edilir. Bu aralık, bazı motorlarda motor yağının da cinsiyle alakalı olarak 9000-10000 kilometrelere çıkabilmektedir. Servis kitapçığındaki yönergelere uyarak motosikletinizin yağ değişim periyotunu öğrenebilirsiniz. Sık yağ değişiminin bir zararı yoktur fakat, en doğru zaman aralıklarında yapılan değişim her zaman daha ekonomik ve pratik olacaktır.Motosikletinizi toz-toprak içerisinde kullanıyorsanız hava filtresinin ömrü kısalacak veya daha hızlı dolup tıkanacaktır. Hava filtresinin tıkanmasının, yakıt sarfiyatını da artırdığı unutulmamalıdır.




Periyodik bakımda ihtiyacımız olan malzemeler şunlardır;

  • Hava Filtresi
  • Motor Yağı
  • Yağ Filtresi
  • Yağ Kapak Contası
  • Buji

Bunlar bazı markalar için kit olarak satılır bulamazsanız motosiklet parçası satan yerlerden alabilirsiniz.

Bu parçalardan sonra gerekli olan diğer malzemeler, motosikletin yapısına göre;

  • Yıldız ve Düz Tornavida 
  • Lokma Takımı
  • Allen Anahtar Seti
  • Buji Anahtarı
  • Yağ Koymak İçin Huni 
  • Yağ Filtre Anahtarı 
  • Atık Yağ İçin Kap
  • Bez Parçası ya da Üstübü
  • Karton, naylon veya gazete kağıdı ( Motor altına sermek için)
Malzemeler kalitesine göre 150-200 TL arasında tutacaktır fakat sürekli bu malzemeleri kullanacağınız için birkaç bakımda kendini amorti edecektir.

Bakıma başlamadan önce servis kitapçığını incelemeniz gerekiyor. Bu noktada servis elemanlarının aslında motorun neresinde ne işlem yaptığını da görmeniz açısından dikkatlice incelemenizde fayda var. Sonuçta motorunuzun neresinde ne olduğunu bilmeniz sizi her zaman daha iyi bir motosikletçi yapar.

Yağ Değişimi


Yağ değişimi yapmadan önce motorumuzun sıcak mı soğuk mu olduğu önemlidir. Eğer sıcaksa 5-10 dakika kadar soğumasını beklemek eğer soğuksa da çalıştırıp biraz ısınmasını sağlamak, daha sağlıklı yağ değişimi için gereklidir. İşin özü motorun yağı ılık olmalıdır ki akışkanlığı artarak tüm yağı motordan dışarıya boşaltabilelim. Motor yağı çok sıcakken de hem motorun sıcak parçalarına değerek kendinizi riske atmış olursunuz hem de yağ kartere tam süzülmemiş olur.

Motorunuza hangi akışkanlıkta yağ koyacağınızı belirlemelisiniz. Mevsimine göre servis kitapçığında yazan viskozitede yağ koymanız gerekiyor. Kullanılmış motor yağını yağ tapasını sökerek altına bir kap koymak suretiyle motorunuzdan uzaklaştırdıktan sonra motor yağı filtresini de yenisiyle değiştiriyorsunuz ve tapayı da taktıktan ve her iki parçayı kontrol ettikten sonra artık yeni yağımızı motora koymaya başlayabiliriz. Yağ tapası motorun alt kısmında çoğunlukla belirgin bir büyüklükte contalı ve çoğunlukla bir parmak kalınlığında bir civatadır.

Yağ tapasını sökme işinde herhangi bir sıkıntı yaşamazsınız fakat takarken elinizle takıp sonuna kadar getirdikten sonra lokmayla sıkmanız tavsiye edilir. Aksi taktirde diş kaptırma dediğimiz hadise gerçekleşebilir ve bu da hem vidayı hem de yuvasını bozmanız demektir. Fakat korkmanıza gerek yok, vidayı elinizle takmanız ve anahtarla veya lokmayla sıkmanız durumunda herhangi bir sıkıntı yaşamazsınız.

Eğer filtre değişimini de yaptıysanız normalde koyduğunuz yağdan bir miktar daha fazla yağ koymanız gerekebilir. Bu da filtrenin de içindeki yağı filtreyle beraber atmanızdan kaynaklanır.

Burada yağ miktarını ayarlamadaki seviyeniz, yağ çubuğunun tam orta noktası olmalıdır.

Fazla yağ konulursa ne olur?

Motosikletinizi bazen periyodik bakım için servise bıraktığınızda geri alırken yağ seviyesini muhakkak kontrol edin. Aşırı yağ konulan motosiklette, motor içerisinde fazla sıkışma olur, yağ basıncı yükselerek keçeleri patlatabilir, motorun yatak sarmasına kadar gidebilecek sorunlara yol açabilir. Motor içindeki fazla yağı, aşırı basınç altında tahliye etmesi mümkün olmadığından bujilerde yağlanmaya sebep olabilir, ateşleme verimli çalışmayabilir, motorunuz aniden çalışmayabilir. Fazla yağ konulduğunda, piston çevresindeki yağ segmanı fazla yağı yakıta karıştırarak yakabilir denilse de bu sisteme çok güvenmemek ve yağ seviyesini her zaman optimum seviyede tutmak gerekir.







Bazı motosiklet modellerinde yağ çubuğunun yerine veya yağ çubuğuyla beraber karter seviyesinde bulunan daire şeklindeki şeffaf pencereden de yağ seviyesi öğrenilebilir. Bakımdan sonra motosikletinizi bir süre kullandıktan sonra yağ seviyesini tekrar kontrol ederek yeterli seviyeye getirmelisiniz.


Hava Filtresi Değişimi

Hava filtresinin yeni veya eski olması kirli veya temiz olması motosikletinizin performansını büyük ölçüde etkiler. Tozlanmış ve tıkanmış filtreler, motor pistonlarına yeterli havayı sağlayamayacağı için içten yanma denilen hadise verimsiz gerçekleşir. Ayrıca motorunuz enjeksiyonlu bir motora sahip değilse yakıt hava karışımından eksik gelen kısmın yerini diğeriyle doldurur ve sürekli zengin karışım çalışarak yakıt sarfiyatını yükseltir.

Motosikletinize hava filtresi alırken, standart filtresini kullanabileceğiniz gibi daha yüksek hava geçirgenliği sağlayan performans filtrelerini de kullanmanız mümkündür. Hava filtresinin değişme periyodunu ise kendiniz belirlemeniz gerekiyor. Kullandığınız yere göre sık aralıklarla değiştirebilirsiniz veya kitapçıkta yazan kilometreye de uyabilirsiniz.

Buji Değişimi

Kaliteli bir buji motosikletinizden hiç beklemediğiniz bir performansı dahi verebilir. Motor, motosikletinizin bir nevi kalbidir denilebilir. Buji ise bu kalbin ne zaman atıp ne zaman atmayacağını belirleyen disribütörden elektriği alarak motoru ateşleyen ve kalbin çalışmasını tetikleyen parçadır. Bunun ateşlemeyi iyi yapması demek motorunuzun da yakıtı en iyi şekilde enerjiye dönüştürerek verimli çalışması anlamına gelir. Silindir sayısına göre motorunuzdaki bujileri sökerek yerine yenilerini takmalısınız. Motosikletiniz bujilerini söktüğünüzde bujiler size motorun durumu ile ilgili pek çok bilgi verir. Bu konuyu burada kalabalık etmemesi bakımından, başka bir yazımızda ele aldık.

Kafanızda şüphe olmaması ve motorunuzla vakit geçirmeniz ve aşağıda neler olup bittiğini anlamanız açısında motosikletinizin periyodik bakımlarını kendiniz yapmanız önerilir. Bakımı zamanında yapılmış bir motosiklet size bunun sonucunda verimli çalışma ve uzun ömürlü olma hususunda fazlasıyla karşılığını verecektir.

Rüzgarınız arkanızda, kaskınız başınızda olsun. Başka bir yazıda görüşmek dileğiyle.

3 Eylül 2015 Perşembe

Motorsiklet Markaları

Motosiklet markaları denince ilk akla gelenler Yamaha, Honda, Suzuki, Harley Davidson gibi dünya devi markalar olsa da dünya çapında 40 ı geçik sayıda büyük ve yaygın sayılabilecek motosiklet üreten firma vardır. Motosiklet seçimi yapılırken ilk olarak markaya yoğunlaşmak manasızdır. Bunun nedeni ise şu; motosiklet markalarından her biri farklı alanlarda ar-ge çalışmaları yaparak farklı motorlar üretmekte ve motor tutkunları ihtiyaca yönelik motosiklet bulmak istediğinde firmaların faklı beklentiler için ürettiği değişik markalarda üretilmiş motosikletler ön plana çıkmaktadır.

Motosiklet markaları hakkında bilgi sahibi olmak ve bu markaların hangi motosikletleri daha iyi ve sorunsuz ürettiklerini bilmek, özellikle motosiklet alacaklar veya motosikletini değiştirmek ve faklı çeşitte bir motosiklete geçecekler için bilinmesi gereken bir husustur.

Motosiklet markalarını fiyat bakımında değerlendirmek gerekirse her markanın çok pahalı denilebilecek modelleri bulunmasının yanında genelde yeni başlayan veya orta düzeyde kullanıcılar için de ekonomik motosikletter üretmekteler. Ama örneğin BMW ve Harley Davidson gibi markaların çoğunlukla, motosikleti bir yaşam tarzı haline getiren insanlara hitap eden motosikletler yaptıklarını bilmelisiniz.

HONDA




1947 yılında ilk motorsikleti üreten Honda, aynı zamanda dünyanın bir numaralı motor üreticisidir. Firma aynı zamanda otomobil, su motoru, uçak, gemi, tekne, yat ve jeneratör üretmektedir. Kurulduğu yıldan bu yana motorlu taşıtlar üzerinde neredeyse bir dünya devi haline gelmiş ve Japon otomotiv sektörünün gelişmesine ciddi katkılar sağlamıştır.

Japon Devi

Geçmişten günümüze motor sporlarında adı hep bir adım öne çıkmayı başaran Honda, motosiklet sektöründe de geniş kullanıcı kitlesine ulaşmayı başararak dünyanın en büyük motosiklet üreticisi haline gelmiştir.

Ayrıca dünyada ilk olarak hava yastıklı motorsiklet üreten firma Honda'dır.

YAMAHA




1955 yılında kurulan Yamaha adlı motosiklet firması Japonya'da küçük bir atölyede üretime başlayarak dragonfly adı verdikleri ilk motorsikletini üretti. O günden bu güne sektörün en iyilerinden olabilme adına verdikleri mücadelenin başarısı, şimdi Yamaha'nın dünyanın çoğu ülkesinde kullanılan bir motosiklet olmasından anlaşılıyor.

Yahama firması uçak pervaneleri ile başladığı serüvenine motosiklet, arazi araçları, golf arabaları, bot motorları üreterek devam etti. Tabi ki en başarılı olduğu sektör motosiklet oldu.

R1 İle Gelen Başarı

Firma 1998 yılında Yamaha YZF R-1 adında heyecan verici yarış motosikletini üreterek bir anlamda sükse yapmış oldu. Üretildiği yıllarda en dikkate değer yarış motosikleti olarak değerlendirildi.

BMW

Şirket, 1913 yılında Almanya'nın Münih kentinde kurulmuştur.İlk yıllarda uçak motoru üretimi yapan firma daha sonra otomobil alanında faaliyetlerine devam etmiş fakat istediği başarıyı ilk yıllarda yakalayamamıştır. 1960'lı yıllarda ürettiği otomobiller yaygınlaşmaya başlayan BMW firmasının logosundaki artı işareti aslında bir uçak pervanesidir, mavi kısımlar gökyüzünü simgeler.

BMW, ilk başarılı motosiklet üretimini 1923 yılında R32 modeliyle hayata geçirmiştir.Çift silindirli boxer motora sahip bu model, hava ile soğutuluyordu. R32 motor tipi günümüze kadar bir çok değişiklikten geçse de günümüz teknolojisine uygun hale getirilerek, BMW'nin tüm R tipi motorlarında halen kullanılmaktadır.

Uçak Motorundan Motosiklete

Artık uçak motoru üretmeyi bırakıp motosiklet üzerinde yoğunlaşan BMW, ikinci dünya savaşında Alman ordusuna R75 modelinin sepet eklenmiş halinden çok miktarda satmayı başarmıştır. 1983 yılında ise su soğutmalı ve üç ve dört sıralı silindire sahip K serisi spor motorların lansmanını yapmıştır. Çok geçmeden zincir tahrikli F ve G serisi BMW motorları da piyasaya sürmeyi başarmış ve yenilikçi tasarım konusunda kendini ispatlamıştır.

BMW motorlarının en önemli özelliği, daha çok güvenlik ön plana alınarak üretilmeleridir. Dünya çapında en çok satılan motosiklet ünvanını taşır.Ürettiği 4 ve 6 silindirli önüne geçilemez performanstaki motorlarıyla dünyanın en iyi motosiklet üreticisi olduğunu kanıtlamıştır.

Motosiklet Zincir Yağlama

Motosikletinizin zincirine düzenli bakım yaptığınızda motordan daha yüksek performans almanız ve zincirin ömrünü uzatmanız mümkündür. Motosikletlerde tahrik zinciri denilen ve motordan aldığı gücü arka tekere aktaran bu hareketli parça, en önemli aktarma elemanıdır diyebiliriz.

Motosiklet zincirleri her 200-300 kilometrede bir yağlanmalıdır. Özellikle kıştan çıkışta ve tozlu topraklı yollarda sürüyorsanız sürüş sonrasında zincir yağlılık ve kirlilik durumunu kontrol etmeniz tavsiye edilir. 

Zinciri Düzenli Yağlamazsak Ne Olur?

Motosiklet zincirini düzenli olarak yağlamadığınızda motorun performansını tekere aktaramayacaktır ayrıca zinciriniz, hiç ummadığınız yerde kopabilir. Yağlı zincir de kopar fakat yağsız kalmış zincir, dişlilerin üzerine oturmakta zorlanacak, dişliye rahatça geçemeyecek ve her seferinde blokların ortalarındaki küçük millere ve oringlere zarar verecek, nihayetinde zincir kopma noktasına gelecektir.

Yağlamadan Önce Temizleyelim

Motosiklet zincir yağlama işlemine geçmeden önce zinciri bir fırça yardımıyla temizlememiz gerekiyor. Çoğu motorcu zincirini temizlemek için gazyağı kullanır. Gazyağı çok ince bir çeşit yağ olduğu için zincir üzerindeki kiri pası söker ve zinciri temizler.

Temizlik için mazot ve benzin kullanılması ise kesinlikle tavsiye edilmez.Bunun sebebi bu tür yakıtlar aynı zamanda birer çözücü (solvent) olduklarından plastiği eriterek mukavemetini düşürürler. Zincirin içindeki oringler kauçuk malzemeden yapılmıştır ve bu tür bir temizleyici kullanmanız durumunda oringlerin ömrü kısalır.

Zincir Baklalarının Arasındaki Oringler


Gaz Yağına Alternatif

Motosiklet zincir yağlama işleminden önce temizliğe koyulacaksınız fakat diyelim ki bu işlem için gazyağı bulamadınız. Alternatif temizleyici olarak kaliteli bir bulaşık deterjanı kattığınız su veya sabun tozu katılmış su da iyi bir çözüm... Gaz yağını bulmanız için Petrol Ofisi tabelası aramanız gerekiyor. Bütün petrollerde bulunmaz fakat araştırırsanız mutlaka bulacağınıza eminiz. Ayrıca gaz lambası gibi ürünleri satan bir yer bulabilirseniz buralarda da bulunur.

İhtiyacımız olan şeyleri sıralamak gerekirse;
  • Gazyağı, 
  • Küçük Bir Fırça, 
  • Küçük Bir Kap
  • Küçük Bir Leğen
Motorumuzu orta sehpaya kaldırıp arka tekeri boşa çıkarıyoruz. Orta sehpası olmayan motorlarda arka sehpa varsa bunu kullanabiliriz veyahut motoru takoza çıkarabilirsek bu da uygundur. Gaz yağını küçük kabımıza doldurup fırçayı buna daldırarak zinciri evire çevire her yerini fırçalıyoruz. Bazıları bunu için diş fırçası kullansa da bu iş için biraz daha büyük bir fırça edinmek yerinde olacaktır.

Temizlenen zinciri su ile durulamamız gerekiyor. Bunun için imkanımız varsa tazyikli su kullanabiliriz. Yoksa fırça yardımıyla biraz da suyla fırçalayarak zincirimizi kurumaya bırakıyoruz.

Sıra Geldi Yağlamaya

Motosiklet zincir yağlama işine geçmeden önce temizliğimizi yaptık. Kuruduğundan emin olduktan sonra eğer ıslak bölgeler varsa kuru bir bezle buraları silip kurutuyoruz. Yağlama yaparken lastiği ve jantları da yağlamamak gerekir. Gazete kağıdı veya bez yardımı ile yağlanmaması gereken yerleri örtebilirsiniz.

Hangi Yağı Kullanmalıyım?

Würth ve Ipone markalarının motosiklet zinciri için üretilmiş yağlama spreyleri bulunuyor. Fiyatı yaklaşık 20 TL. Eğer bunlardan bir tane edinirseniz sizi uzun süre idare edecektir. Castrol Chain Wax diye bir ürün de tavsiye edilenler arasında ve her yerde kolayca bulunabiliyor. Şimdi de evire çevire zincirimizi yağlayalım. Yağlamayı arka dişliye yakın yerden yaparsanız dişliyi de yağlamış olursunuz. Yağlamadan sonra zincir dışında sağa sola sıçrayan, bulaşan yağları temiz bir bezle silmemiz gerekiyor. Zincir yağı canta sıçradıysa bunu da gazyağını bezin ucuna alarak temizleyebilirsiniz.

Yağladık, Şimdi Ne Olacak?

Zincir yağlama işlemini bitirdikten sonra gaza basıp gitmeyeceğiz elbette. En az 1 saat süresince beklememiz gerekiyor. Bunun nedeni; bu tür yağların yüzeylere tam yapışma sağlaması için bir süre beklemeniz gerekmesidir. Eğer hemen hareket edersek, yağ zincirden dışarı sıçrayarak dağılacaktır.

Zincir yağlarken dikkat etmeniz gereken en önemli hususlardan biri de kullanılmış gaz yağını doğaya serbest olarak bırakmamanızdır. Keyifli Sürüşler...

2 Eylül 2015 Çarşamba

Güvenli Motosiklet Kullanma Kuralları ve Korna Kullanımı

Biraz uzunca bir yazı olacak fakat tümünü okur ve uygularsanız artık daha dikkatli ve keyifli bir motosiklet sürücüsü olmaya adaysınız. Unutmayın!! 

Motosiklet, sıradan bir bin-gez-dolaş aracı değildir. Prensipli olursanız, uzun yıllar boyunca motosikletinize keyifle binersiniz. 


  • Daha önce motosiklet kullanmamış biriyseniz küçük cc'li bir motor almanızın hayati önemi var. Mümkünse hesaplı, düşük cc'li bir scooter alın.
  • Motosikletin dinamikleri diğer araçlardan çok farklıdır. Dönüşler, hızlanma, frenleme, sürüş tekniği bambaşkadır. Tekniğinizi geliştirin.
  • Motosikletinizin bakımları tam olmalı. Bakımları yapılmayan motosiklete binmek intihardır.
  • Unutmayın: sizi otomobil kullanırken yola, yani bir bakıma hayata bağlayan, araçtan inip ayaklarınız üzerine dikilene kadar sizi yerde tutan 4 lastik = 4 nokta vardır bu 4 noktadan biri yerden kesildi diyelim 3 nokta yine sizi tutar, hatta bu dört noktanın dördü de sizi tutmuyor olsa arabaların yapısı gereği yine dik durursunuz fakat motosiklette bu böyle değildir sizi hayata bağlayan iki noktadan biri yerden kesildiğinde yerçekimine yenik düşmemeniz için hiçbir sebep yoktur. Bu yüzden denge unsuru motosiklette hayatidir.
  • Kavşağın tamamen boş olduğunu düşünseniz dahi, yeşil ışık size yanıyor olsa dahi kavşağa hızlı girmeyin. Kavşağa hızlı girmek intihardır.
  • Uçaklarda kol uçuşu denen hadise vardır, hiçbir araçla veya motosikletle kol uçuşu düzeninde (aracın sağ veya sol kör noktasında duracak şekilde) seyretmeyin. Araçların etrafında seyrediyorsanız şöförün oturduğu yerden görülmesi imkansız olan sağ ve sol arka camların hizasında durmayın. Bu kısımlarda bulunuyorsanız ya ileri geçin ya geride kalın kendinizi farkettirin.
  • Farlarınızı gündüz de yakın
  • Fosforlu yelek giyin
  • Kask takmamak intihardır
  • Eldiven, bot ve koruyucu elbise giyin
  • Korna kullanmaktan çekinmeyin, burdayım deyin. Kimse size dü-düt şeklinde kısa bir korna yüzünden kızmaz. Biliyorsunuz ki kornanın Türkiye'de resmi olmayan bir literatürü vardır. Ben kornayı çalma uzunluklarına göre şu şekilde değerlendiriyorum, en azından ben çalarken veya bana çalındığında bunları düşünerek kullanıyorum: Bunlardan kısa olanları kullanabilirsiniz. Genelde yanlış anlaşılmaz.
  • Düt! Şeklinde tek ve kısa korna: Genelde "ben burdayım, beni gör" veya kısaca "hop!" anlamı taşır fakat çok dikkat çekmeyebilir
  • Dü-düt! Şeklinde kısa çift korna: "Ben burdayım, bana bak ve beni farket" bazen de "az kenara çekilsen ben şu aradan geçerim" anlamı taşır.
  • Dü-dü-düt! Şeklinde kısa üçlü korna: Bunu yapmak biraz korna çalma mahareti ister, biraz oyuncu bir korna havası verir ve gerektiğinde yayalara çalarım. "Ablacım aman çocuğa dikkat, atlayıvermesin yola" "Kızlar nereye böyle!!! Ah bir de yola baksanız!!!" anlamında kullanırım.
  • Düüt! Şeklinde orta uzunlukta: Kısaca "çekil" anlamı taşır.
  • Düüt düüt!!  "Acelem var çekil"
  • Düüüüüüüüüttttt şeklinde uzun korna… "Hayvan herif!!! Ehliyeti kasaptan mı aldın. Ne sinyal var ne bişey... Çıktı yola, çarpsaydım ne olacaktı sana?" pek kullanmam ama benim için bu anlamı ifade ediyor, bir de ışıklarda yeşil yandığında kullananlar var, "birader ne bekliyorsun zaten trafik sıkışık, yeşil yandı yürü artık!!" anlamında kullanılır.
  • Düüt düüüüüüüüüütttt şeklinde korna, şöför bunu yeterli vakti olduğunda uzaktan gelirken çalar ve aracın yanından geçerken de çalmaya devam ederse bu "Kornayla ana avrat düz gitmek" şeklinde yorumlanabilir.
  •  Diyelim ki bir ana yolda ilerliyorsunuz sağda park etmiş bir araç var ve bu araca yaklaşıyorsunuz. Yapacağınız işlemler sırasıyla şu şekilde, bunları beyninizden hızlıca geçirip uygulamaya koymalısınız.
  • Araca henüz yaklaşmadan, uzaktan fark ettiğiniz anda göz ucuyla (bu nokta çok önemli göz ucuyla bakmayıp araca odaklanırsanız dikkatinizi yoldan ayırıp araca yöneltmiş olursunuz) araca bakın, 100 metre ilerden aracın sol sinyal yakıp yakmadığı rahatlıkla görünür, sinyal vermeyip hafif sola meyilli duruyorsa bu şu anlama gelebilir. Sinyal yakmayı unutmuş ama sola dönecek bir araç. Yavaşlayın…
  • Diyelim ki araç dümdüz durmuş ve sinyal de vermiyor. Bu yine de dönüş yapmayacağı anlamına gelmez. Temkinli olarak araca doğru yaklaştıkça göz ucuyla görebiliyorsanız araçta şöför var mı yok mu kontrol etmelisiniz. Şöför varsa her an dönüş yapabilir, sonsuza kadar kenarda duracak değil. Yol kenarında bir araç duruyor ve şöför koltuğunda biri varsa bu ya sürücünün kenara yanaşıp park ettiği ve birazdan araçtan inmek için kapıyı açacağı anlamına gelir ya da araca yeni binmiş olduğu aracı çalıştırıp sinyal vererek veya vermeyerek yola bulunduğu şeritten devam edeceği yahut u dönüşü yapabileceği anlamına gelir. Selektör yapın, kısa korna çalın. Ben bu tarz durumlarda dikkat çekmek babında dü-düt şeklinde çift korna çalarım.
  • Korna çaldınız, göz ucuyla sürücünün sol aynasına bakmalısınız, tabi bunu yaparken gözünüzü yoldan ayırmadan yapacaksınız. Eğer sürücünün aynaya baktığını net bir şekilde gördüyseniz, yani göz göze geldiyseniz yine de dalgın olacağını göz önünde bulundurarak güvenli bir uzaklıkta kalarak yanından geçip gidebilirsiniz. Yalnız geçmeden önce bir noktaya daha dikkat etmemiz gerekiyor
  • Araç küçük bir taksi mi yoksa, normal bir insan boyunu geçen bir araç, minibüs, kamyon gibi bir araç mı? Küçük bir araçsa aracın arkasından çocuk fırlama ihtimalini aklınızdan çıkarmayın gözünüz aracın burun kısmında olsun, aracın asla çok dibine girmeyin. Duracak mesafeyi bulmanız imkansızlaşır. Siz dibine girersiniz çocuk çıkmaz da aracın kapısı açılır.
  • Yavaşlamanız gerekiyorsa arkayı da kontrol etmelisiniz
  • Rüzgarı dikkate alın, ters rüzgar yatırır.
  • Dönüşlerde kontra tekniği kullanmadan dönmeniz teknik olarak imkansızdır, kontra tekniğinin mantığını öğrenin
  • Motosiklet kullanmak denge işidir, bir çok değişkeni aynı anda düşünmek ve kararlarınızı seri şekilde uygulamaya geçirmek, kısacası hızlı düşünmek, sürekli olarak hızlı düşünmek zorundasınız. Ben motosiklet kullanmayı aynı zamanda beyin jimnastiği yapmak olarak değerlendiriyorum.
  • Motosikleti bisiklet gibi aralara girerek kullanmayın, araba gibi kullanın, seyir halinde asla araç aralarından geçmeyin. Işıkta beklerken de çok gerekmedikçe araçların aralarından geçmeyin. Bu hem bekleyen sürücüleri kızdırır hem de sizi bulunduğunuz şeritten çıkararak aniden hareket eden trafiğin ortasında kalmanıza neden olur. Bu şekilde şerit aralarında seyretmek çok risklidir. Sağınızdaki ve solunuzdaki şeritteki araçlar farklı hızlarda seyrettiğinde ve araçların arasında araya girecek kadar boşluk olmadığınızda ne yapacağınızı bilemezsiniz, şaşırıp kalırsınız. Kırmızı ışıkta beklerken bulunduğunuz şeridi ortalayın ve araba gibi kendinizde araçların önünde ve arkasında yer edinin, aralarında veya en sağda veya en solda değil. İlla arada durmanız gerekiyorsa araç aralarında değil araçların en önünde, en görünür yerde olun. Motosikletlerin bir çoğu yüksek devirleri sayesinde diğer araçlardan hızlı kalkış yaparlar, gözünüzü ışıktan ayırmayın, ilk önce kalkarak araçlarla arayı açıp tekrar şeride sokmalısınız.
  • Spor arabalara, şahinlere, van tipi araçlara ve kamyon-tır gibi büyük araçlara özelliklerine göre ayrı ayrı dikkat edin.
  • Spor arabalar : Beklediğinizden hızlı kalkış yapabilirler, makas atma diye tabir ettiğimiz şekilde ani şerit değiştirip önünüze kırabilirler.
  • Şahin : Lütfen kimse alınmasın fakat ben olabildiğince şahin marka araçlardan trafikte uzak durmayı tercih ediyorum. Bu arabalara özel ilgi duyan (hobilerine saygı duyduğum fakat sürüş tarzları genelde agresif olan) genç sürücüler ülkemizde çok sayıda mevcut.
  • Van tipi ticari araçların bazılarında arka cam yoktur bu araçların kör noktalarında özellikle durmamaya çalışın.
  • Kamyon-tır gibi yüksek araçlar , eğer ayrıca ayna taktırmadılarsa çok yakınında duran küçük araçları göremezler bunlara yaklaşırken bunu göz önünde bulundurun.
  • Kaza yapmanız kaçınılmazsa ve yeterli zamanınız varsa motoru itmeyi, güvenli bir biçimde yatırıp motoru kendinize siper yapmalısınız, motoru kurtarmayı değil. Bazen küçük kaza büyük kazayı önler. Frenleriniz tutmuyorsa kontrollü biçimde bir saman yığınına, otların içine, toprak alana, bir tarlaya dalmak, eğer yapabiliyorsak motoru güvenli biçimde yatırmak, daha da hızlanıp kontrolsüz biçimde sert bir cisime dalmaktan iyidir.
  • Gözlerinizi nesnelere dikmeyin. Motosiklet kullanırken yapılabilecek en tehlikeli eylemlerden biri bir saniyeden fazla bir cisime odaklanmaktır. Unutmayın motosiklet baktığınız yere gider.
  • Trafiğe açık ortamlarda akrobasiyi aklınızdan dahi geçirmeyin, güvenli ortamlarda yapılmayan akrobasi denemeleri intihardır.
  • Ana yolda gidiyor olsanız, yol hakkı tamamen sizin olsa dahi kontrolsüz biçimde hiçbir yola çıkmayın.
  • Her yolda gidilebilecek güvenli hız limitleri bellidir. Çoluk çocuğun bolca bulunduğu mahalle aralarında, ara sokaklarda, dar yollarda yüksek hızda seyretmek intihardır veya cinayete teşebbüs etmektir.  Trafiğin yoğun olduğu caddelerde araçların aralarında hızlı bir biçimde motosiklet kullanmak intihardır.
  • Size ait olan şeritten çıkmak için geçerli bir sebebiniz olmalı. Tepeyi çıkarken veya virajlarda şerit ihlali yapmak intihardır.
  • Sola viraj alırken motoru yatırdığınızda vücudunuzun bir kısmının diğer şeride taşma ihtimalinin unutmayın ve çok soldan takip etmeyin.
  • Gaz hassasiyetine dikkat edin. Virajda motor yeterince yatıkken fazla gaz açmak motoru virajın dışına iter, gazı kapatmak ise motoru virajın içine çeker mümkün olduğunca viraj içerisinde gazı, motoru düz bir çizgide tutacak şekilde sabit tutmalısınız.
  • Geceleyin fosforlu şeritleri olan yelekler kullanın
  • Diğer motosikletlere çok yakın seyretmeyin.
  • 10 saniye ilerisini görün, gideceğiniz yere ufka bakın, virajlarda virajın içine bakın ama her yeri birden görün. Hareketliliklere karşı uyanık olun.
  • Şehir içinde seyrederken ayağınızı fren pedalının üstünde tutun. Şehir dışında ayak peglerine normal olarak ayaklarınızın uç kısmını koyarak dizlerinizi biraz daha yukarı çekip yakıt deposunu dizlerinizle kavrayın.
  • Motosikletinize hakim olmadığınızı düşünüyorsanız (ki bu gayet normaldir, yeni almış olabilirsiniz) trafiğe kapalı alanda viraja girme, çember çizme, sağa ve sola u dönüşü, yavaş kullanma, çok yavaş kullanma, gazı kontrol etme, gaz açma, debriyaj kavrama noktası, normal frenleme ve panik fren denemeleri yapın. Hatta bu denemeleri motora alışık olsanız dahi hem bilgileri güncel tutmak adına hem de motoru muayene etmek adına ara ara yapın.
  • Topcase'inize aşırı ağırlık koymayın bu ön tekerin yere zayıf basacağı anlamına gelir.
  • Yan çantalarınız var ise ve birşeyler koymanız gerekiyorsa eşit ağırlıkta eşyaları sağa ve sola dağıtın. Motosiklet seyir halindeyken gidonu hafifçe bırakacak gibi gevşettiğinizde sağa veya sola çekmemelidir. Uzun yolda bunu deneyin, eğer yatma eğilimindeyse durun ve ağırlıkları gözden geçirin, bu durum sürücüyü farkında olmadan yorar.
  • Kaliteli kask kullanın. Bazı kalitesiz kasklar kağıt gibidir bunlar çarpışma anında sizi koruyamazlar, hatta zarar da verebilirler. Kaska makul bir bütçe ayırın, unutmayın kask bir kez lazım olur.
  • Aynalarınız her daim ayarlı olsun. Seyir halindesiniz ve aynalardan birinin yanlış gösterdiğini farkettiniz, düzeltmeden yola devam etmeyin.
  • Nispeten geniş ve büyük motorlar için motosikletinizi vücunuzun bir parçasıymış gibi düşünmek zorundasınız, her yere girip çıkamayacağınızı unutmayın, aynaları sağa sola sürtmeyecek, ayak peglerini, varsa yan çantaları, ön koruma demirlerini sağa sola sürtmeden ilerleyebilecek kadar motosikletiniz ebatlarına aşina olun. Beklemediğiniz anda bir kaldırıma çarptığınız ayak pegi veya bir araca taktırdığınız motosiklet çantası sizi düşürebilir.
  • Artçınızı eğitin, motosiklete ilk defa binen birine karşı dikkatli olun, acemi artçı kaza yaptırır. Virajlarda sizinle birlikte hareket etmesi gerektiği konusunda uyarın, sizin alışık olduğunuz hareketlere artçınızın da alışık olmasını ve sizinle aynı tepkileri vermesini beklemeyin. Artçınızı asla korkutmayın, artçı varken özellikle sakin kullanın. Acemi artçıyla virajlarda aşırı yatmayın.
  • Kasksız artçı almayın.
  • Ön-arka fren arasındaki uyumu öğrenin, ani ve aşırı ön fren ön tekerin kitlenmesine ve highside fall denilen arkanın kalkarak motor sürücünün üzerine düşmesi veya motorun sürücüsünü üstünden atması hadisesine neden olabilir. Arka frenin yanlış ve sert bir biçimde kullanımı sonucu ise arka teker kitlenip kayabilir ve motor kontrolden çıkabilir. Yüksek hızlarda güvenli duruşun sırrı her iki freni dengeli biçimde sıkıp gevşetip tekrar sıkmaktır. Frenleme anında motosikletiniz süspansiyondan da yardım alarak durur. Eğer amortisörler tamamen kapanacak kadar sert fren yaparsanız ve süspansiyonların tekrar açılmasına izin vermezseniz ön veya arka tekerden birisi veya her ikisi de kitlenir ve kontrolü kaybedersiniz.
  • Motosikletinizi nereye ve nasıl parkedeceğinizi bilin ve prensip haline getirin. Motoru mümkün olduğunca  yola çapraz park etmek avantajlıdır. Bayıra park edecekseniz ayaklığın motorun eğimine göre düşürmeyecek şekilde olduğundan emin olun.
  • Soğukkanlı bir biçimde motosiklet kaza videolarını izleyin ve neden olduklarını değerlendirmeye çalışın.
  • Dalgınken, aşırı mutluyen, üzgünken, sinirliyken asla motosiklet kullanmayın. Alkollü olarak motosiklet kullanmak intihardır
  • Kaza motosiklet sürücüsünün kendi ihmalinden kaynaklanıyorsa bu bir intihardır. Karşı tarafın hatasından kaynaklanıyorsa bu tamamen karşı tarafın suçlu olduğunu göstermez motosiklet sürücüsü iki teker üzerinde bulunduğunu göz önünde bulundurarak diğer sürücülerden kat be kat  daha fazla dikkatini toplamalı ve kazaya karşı sürekli önlem almalıdır. İyi bir motosiklet sürücüsü sürekli olasılıklar üreterek motosiklet kullanır. Karşı tarafın %100 kusurlu olduğu hallde, motosiklet sürücüsünün de azami dikkat etmesine, her türlü tedbiri almasına rağmen yine de bir kaza gerçekleşmişse o kaza muhtemelen motosiklete binmeseydi de gerçekleşecekti.
  • Motosikletinizin iyi veya kötü, ucuz veya pahalı olması kaza anındaki riskinizi değiştirmez. Bu arabalarda böyle değildir. Bilindiği üzere kurulduğu yıldan bu yana hiç ölümlü kazası olmayan araba markaları vardır. Hava yastığı, emniyet kemeri, kafes ve şase sağlamlığı gibi çeşitli değişkenler bir araya getirilerek güvenli araçlar üretilmektedir fakat motosiklet sürücüsüyseniz kaporta sürücünün ta kendisidir. Sizi koruyacak giysilerin kaliteli olması gerekiyor. Aşağıdaki resimde görüldüğü üzere artık daha güvenlikli motorlar üretilmeye çalışılsa da sürücü = kaporta kuralını akıldan çıkarmamakta fayda var



  • Kendi aynanızın da kör noktaları olduğunu unutmayın ve omuzdan elma yer gibi arka kanatlara bakmayı öğrenin.
  • Su birikintilerine dikkat edin, lastiklerinizin nemli olup olmadığının farkında olun.
  • Kaliteli lastik kullanın
  • Yağmur ilk yağdığında yerler sabun gibi kaygan olur, dikkat edin
  • Yağmurda frenlerin size vereceği tepki kuru havaya göre farklıdır.
  • Işıkta beklerken ayaklarınızı koyduğunuz yere dikkat edin. Yağlı zeminler genelde ışıklarda araçların beklediği ve yağ akıttığı yerlerdir. Ayağınızı motordan çok dışarda tutmayın ayağınızı bir aracın ezmesini istemezsiniz. Çok yakında tutarsanız da motorun ağırlığını taşımanız zorlaşır.
  • Uzun süre motosiklet kullandıktan sonra motordan hemen inmeyin ayaklarınızı yere bir süre basın ki dengenizi kaybetmeyesiniz.
  • Artçınız hazır olmadan, artçınızdan bu yönde bir işaret almadan motorunuzu hareket ettirmeyin.
  • Orman kenarından, kırsaldan geçerken büyük küçük her türlü yabani hayvana karşı temkinli olun. Hayvanlar genelde motosiklet sesine tepki gösterirler, ürkerler ve sesin ne taraftan geldiğini kestiremeyen ne yapacağını bilemeyen hayvan bazen sesin geldiği yöne doğru hızla hamle yapabilir.
  • Saldırgan köpeklerden kurtulmanın metodunu yavaşlama ve tam zamanında hızlanma metodunu öğrenin.
  • Küçük hayvanları ezmeden kurtarmak mümkünse denemek gerekir fakat ezmek kaçınılmaz ise gidonu asılmak amortisörleri biraz açacağı için çarpmanın etkisini azaltır. Bu tür durumlarda dengeyi korumak en önemlisidir.


Tabi korna herkes için farklı anlamlar taşıyor, insanları rahatsızlık verecek şekilde korna çalmak kişinin kültür ve zeka seviyesinin düşük olduğunu, ruh sağlığının yerinde olmadığını gösterir. Trafikte anlayışlı ve sabırlı olmak, olabilecek kazaların ve çıkabilecek kavgaların önlenmesi için olmazsa olmaz şarttır.


Motosiklet Muayenesine Giderken


Motosiklet Muayene Randevusu


Motosikletinizin muayene zamanı geldiyse ve motosiklet muayenesi daha önce yaptırmamış iseniz bu makale size motosiklet muayenesi hakkında yardımcı olacaktır. Aklınıza takılan her türlü soruya yanıt bulabileceğiniz bilgileri vermeye çalışacağız.

Maddeler halinde anlatmak gerekirse motosiklet muayenesi şu şekilde yapılır;


1. İlk yapılması gereken şey buraya tıklayarak TÜVTÜRK rezervasyon sitesine girmek. TüvTürk'ün resmi web sitesinden randevu alınabiliyor. Buradaki form size motorunuzun plaka numarasını girdikten sonra randevu alıp alamayacağınızı gösteriyor.

Plakanızla sorgulama yaptıktan sonra hiç bir sorunun mevcut olmadığını görürseniz bir sonraki adımla muayene randevusuna geçiyorsunuz. Araç tiplerinden motosiklet'i seçmeniz gerekiyor.


2. Karşınıza randevu bilgilerini içeren bir sayfa çıkacak burada "Genel Muayene" alanını seçtikten sonra son muayene geçerlilik tarihini girmeniz gerekiyor.Ardından muayeneye gideceğiniz tarihi randevu tarihi alanından seçiyorsunuz. Eğer muayeneye geç gidiyorsanız bir miktar geçikme bedeli ödersiniz.


3. Devam butonuna basıyorsunuz ve burada da randevu yerini seçmeniz gerekiyor. Bulunduğunuz ili seçtikten sonra karşınıza çıkan saatli sonuçlardan yeşil olanlar boş saatleri gösterir. Buradan da muayene saatinizi seçiyorsunuz.


4. Bu işlemlerin ardından sıra ile sizden ruhsat bilgileriniz ve iletişim bilgilerinizi istiyor. Bu bilgileri girmeniz durumunda motosiklet randevusunu almış oluyorsunuz. Randevu zamanından 20 dakika önce randevu yerinde olmanız ve büroya başvurarak randevuya geldiğinizi belirtmeniz gerekiyor. Kaskınızı, ruhsatınızı ve kimliğinizi yanınızda götürmeyi unutmayın.


Motosiklet Muayenesinde Kontrol Edilen Noktalar


Motosikletinizi muayeneye götürmeden önce bazı noktaları önceden kontrol etmek muayeneden geçmenizde size kolaylık sağlayacaktır. Muayene görevlilerin hangi hususları kontrol ettiğine bir bakalım;

✓ Frenler sağlam olmalıdır. Size küçük bir kaydırma testi yaptırabilirler. Hazırlıklı olun. Balataları bitmiş bir motosiklet, muayeneden geçemeyecektir.

✓ Far ve sinyaller, farın iç kısmında bulunan park lambası dahil çalışıyor olmalıdır.Sonradan takılan xenon farlar muayeneden geçmez. (2017 yılında bu kural değişti ve motosiklette sonradan takılan xenon far artık hafif kusur sayılıyor) Motosikletinizin farlarını  ayarlayıp öyle gitmenizde fayda var. Fren lambasını kontrol edin uzun kısa farları kontrol edip öyle gidin. Aydınlatma kusurları genel olarak ağır kusurdur ve böyle bir kusurla aracınız muayeneden asla geçmez.

✓ Tekerleklerinizin dişleri tamamen aşınmış olarak giderseniz motosikletiniz yine muayeneden geçmeyecektir. Değiştirip gitmenizde fayda var.

✓ Kilometre saati, sinyal göstergesi ve diğer ön konsoldaki göstergeler çalışıyor olmalıdır.

✓ Eksik parça, hasar görmüş ya da dağılmış parçalar varsa bunları değiştirip öyle gitmek gerekiyor. Bu şekilde de muayeneden geçmesi pek mümkün değil.

Kask ve koruma ekipmanlarını giyerek gitmenizde fayda var. Özellikle sürücüsü kasksız olan motosikleti muayeneden geçirmedikleri biliniyor.

Muayene Ne Kadar Sürecek?

Muayene süresi yoğunluğa bağlı olarak değişmekle beraber randevu sisteminin hayata geçirilmesiyle birlikte 20 dakika ile 30 dakika arasında sürmektedir. Motosikletinizin muayenesi sorunsuz olmasına bağlı olarak 15 dakika gibi kısa bir sürede bitebilir.

Muayene Süresi Geçtiyse Ne Olacak ?

Muayenesi olmayan araçla trafiğe çıktığınızda trafik polisine yakalandığınız takdirde, motosiklet sürücüsüne 90 TL civarı bir ceza kesilir. 1 hafta süre içerisinde muayene yapması istenir. Bir hafta geçtiği halde muayeneyi halen yaptırmamış iseniz ve tekrar yakalanırsanız motosikletiniz bağlanır.


Dikkat Edilecek Diğer Hususlar


Muayeneye giderken trafik sigortanızın süresini kontrol edin. Trafik sigortası bitmemiş olmalıdır. 6 aylık motorlu taşıtlar vergisini yatırmış olmalısınız, OGS veya HGS kaçak geçiş kaydı olmamalı, varsa da ödenmiş olmalıdır. Bunlardan bir tanesi eksik olduğunda muayene yapılmaz ve bu borcun kapatılması veya sigortanın yaptırılması istenir.

Yanınıza almanız gerekenler kısaca;

  • Trafik Zorunlu Sigorta Poliçesi (Zamanı Geçmemiş)
  • Ruhsat
  • Kimlik Belgesi
  • Ehliyet
  • Bir Önceki Muayene Belgesi
  • Muayene Ücreti
  • Kask
  • Ve Tabi Ki Çok Sevdiğiniz Motosikletiniz...

Motosiklet muayene ücreti 2015 yılı için 93,22 TL'dir.

Motosiklet Türleri


Motosiklet Türleri


Motosiklet türleri nelerdir? ve Motosiklet alırken neye göre seçim yapılmalı? sorularını yanıtlamak motosiklet meraklıları için öncelikli sorulardan biridir. Günümüzde motosikletler kullanım amacına göre her geçen gün daha fazla farklılaşmıştır ve amaca uygun motosiklet seçimi yapılabilmektedir.

Enduro Motorlar (Dual Sport Motosikletler)









Bu tarz motosikletler, motokros grubu motosikletlerle touring motosikletlerin özelliklerini birlikte taşır.

Amortisörleri diğer motorlara göre daha uzundur ve oturma pozisyonları dik olduğu için uzun yol konforu ön plandadır.

Chopper



Chopper tarzı dediğimiz motosikletler özünde toplama motosikletler olan fakat günümüzde fabrikasyon olarak çoğu markanın üretimini yaptığı motorlardır. Ağır motorlardır ve uzun yolda rahat fakat şehir içinde kullanışlı değillerdir. Karakteristik özellikleri uzun ön çatallar ve bol krom kaplamalı parçalarıdır.


Cruiser Motosikletler





Cruiser'lar için sanıyoruz chopper yavrusu ya da pre-chopper tabirini kullanabiliriz. Cruiser motosikletler tip olarak chopperlara benzerse de çatal açıları chopperlar kadar yatık değildir ve bu özellikleri chopperlara göre daha fazla sürüş kolaylığı sunar.


Motokros







Nasıl arazi araçları üretiliyorsa arazi motosikletleri de üretilir ve bunlar off-road (yol dışı) motosikletlerdir ve dağ-bayır dinlemeden motosikletiyle dere tepe düz gitmek isteyenler için idealdir. Sürüş tekniği diğer motosikletlere göre farklıdır. Cross motorlarda fazla teferruat bulunmaz sağlam ve hafif olurlar, lastik dişleri büyüktür.



Naked (Çıplak) Motorlar




Grenaj denilen dış kaplamaları bulunmayan motosikletlere naked denir.


Scooter Motosikletler






Günlük kullanım için ideal olmalarının yanı sıra büyük markalar tarafından üretilen uzun yol scooter'ları gittikçe ün kazanmaktadır. İtalyan Vespa şirketi bu motorları dünyaya tanıtmış ve günümüzde bir çok markanın scooter motosiklet üretimi vardır. Lastik çapları genelde küçüktür.


Spor Motosikletleri






Spor motosikletler, rahat bir sürüş sunmamasına karşın performansları yüksek motorlar kullanılarak hız öncelikli sürüş isteyen motosikletçilerin tercihidir. Motosikletin yapısı ve lastikleri yatış açısını artırarak daha seri dönüşler yapabilmeyi olanaklı kılar. Kesinlikle bir başlangıç motoru değildir. Motosiklet zevkini uzun yıllar yaşamak isteyen birinin, başlarken bu tip motosikletleri tercih etmesi tavsiye edilmez. Acemi motor tutkunlarının, sürüş dinamiklerini daha sakin motosikletlerde öğrenerek kas hafızası oluşturması ve deneyim kazandıktan sonra ilerleyen yıllarda bu tip bir motosiklete geçmesi tavsiye edilir.


Supermotolar







Süpermotolar, tozlu yollarda sürülen yarış motorlarıdır. Amortisörleri kroslar gibi uzun fakat lastikleri asfalta uyumludur.

Touring Motorlar








Sürücünün arkaya yaslanarak motosikleti kullanmasına olanak sağlayan sırtlığı, artçı için ayrıca koltuğu bulunan modelleri vardır. Touring camı denilen ön camları uzun yolda rüzgarı keserek maksimum konfor sağlamak için üretilmiştir. Klimalı modelleri dahi vardır. Uzun yolda stabiliteleri mükemmeldir. Dengeli yapıları sayesinde, ağır motosikletler olmalarına rağmen duruş ve kalkışlarda sanıldığının aksine deneyimli sürücülere fazla problem çıkarmazlar.


1 Eylül 2015 Salı

Motosiklet Çakmaklıkları

Özellikle uzun yol sürücüleri motosikletlerinde bir çakmaklık girişinin olmasını isterler. GPS takmak için, telefon şarj etmek için mp3 ya da radyo hatta televizyon çalıştırmak isteyenler dahi olabiliyor.

Eğer motosikletinizin orjinalinde çakmaklık yoksa bunu dışarıdan temin edip takmanız mümkün. İnternet üzerinden satılan çakmaklık girişlerinin fiyatları da gayet uygun. 30 lira ile 50 lira arasında değişiyor.

Motosiklet çakmaklıklarının montajı da gayet basittir. Özellikle gidona monte edilen modellerin iki adet vidasını söküp eğer elektrikten az biraz anlıyorsanız rahatlıkla monte edebilirsiniz. Akü kutup başlarından birer oto elektrik kablosu çekip (+) tarafına 5 Amperlik kablo üstü sigorta bağlayarak montajını evde kendiniz de yapabilirsiniz.



Bu tip sigortalar oto elektrikçilerde rahatlıkla bulunabiliyor. Sigorta bağlamak şart değil ama güvenlik açısından tavsiye ediliyor.

Tabi motosikletinizin garantisi devam ediyorsa daha dikkatli olmanızda fayda var. Olası bir elektrik arızasında motosikletin garanti dışı kalmasını istemezsiniz.

Ayrıca alacağınız çakmaklığın su geçirmemesi çok önemli.