2 Haziran 2017 Cuma

Çin Malı Motosiklet Alınır mı?

Nedir Şu Çin Malı Muhabbeti?

Motosiklet kullanıcıları arasında bazen Çin malı motor çekişmelerine rastlarsınız. Bu muhabbetlerde genelde şöyle cümleler kurulduğuna şahit olmuşsunuzdur:
"Çin malı motor alacağına üçbeş kuruş fazla verip japon malı al"
"Çin malı alırsan masrafları ile birlikte diğer markaları geçer zaten"
"Çin malı motosiklete binmek intihardır"
"Canını seven çin malı almaz"
Diğer taraftan;
"Bütün markalar da Çin'de üretiliyor, hepsi Çin"
"Çin malının kaliteli olanları da var"
"Ben aldım kullanıyorum, hiç problem yaşamadım"
türünden cümleler de kurulur. Peki bunların gerçekte hangileri doğru ya da yanlış. Çok tartışılan konular olsa da bu konuyu incelemeye çalışacağız.



Fiyat Performans Meselesi


Bir ürüne ödediğiniz bedelle, üründen elde ettiğiniz faydanın karşılaştırılması sonucuna Fiyat/Performans deniyor. Aslında bu finansçıların dilinde Fayda/Maliyet analizi olarak geçer ve iş hayatında da sıklıkla kullanılır.

Matematiği kuvvetli olanlar buraya gelsin.



Bazılarınıza belki biraz ilginç gelecek bir hesaplama yapmak istiyorum: 

A kişisi olarak, 3.000 liraya, yıllık bakım masrafı 500 lira olan bir motosiklet alan ve bununla 3 yılda motosikletinin sınırlarının farkında olarak, fazla da zorlamadan 10.000 kilometre yapan birini düşünün. Elde ettiği fayda 10.000 kilometre gezme tozma, motora göre aldığı keyif vesaire. Her kilometrede 0,50 TL keyif aldığını varsayalım.(ilginç gelecek kısım buydu, evet... ama yorum yapmak için acele etmeyin ve okuyun) Bu motordan bu arkadaş 5.000 TL lik keyif aldı diyelim. İkinci el fiyatı da %70 düşüğü olsun motoru da satışa çıkardık sattık diyelim. Buradan da 2.100 TL gelir elde etsin. Bu 3 yıllık motosiklet serüveninin A kişisine maliyeti: 4.500 TL, toplam getirisi de 7.100 TL olmuştur. Toplam sürücümüz 2.600 TL'lik fayda elde etmiş oldu. 7100/4500=1,58  (Yüzde 58 ile bayağı karlı çıktı kerata...)

Diğer taraftan B kişisi olarak ;15.000 TL'ye yıllık bakım masrafı kaliteli olmasından ve fazla arıza çıkarmamasından ötürü yine 500 lira olan bir motosikleti alan ve bununla 3 yılda motosikletinin sınırlarını bazen zorlayarak, ucuz olana göre daha rahat kullanarak 10.000 kilometre deviren birini düşünün. Bunun da elde ettiği fayda 10.000 kilometre, prestijli bir marka üzerinde gezme tozma, kilometrede diğerinin iki katı 1 TL keyif aldığını düşünün 10.000 TL'lik keyif almış oluyor. Bu serüvenin toplam maliyeti de 16,500 TL olmuş oluyor. Motoru %70 düşüğüne sattık diyelim 11.550 lira da buradan gelecek. Faydalar toplamı 21,550 TL, maliyetler toplamı ise 16.500 TL toplam elde edilen net fayda 5.050 TL olsun. (Diğerinin neredeyse iki katı değil mi? Ama fayda/maliyet hesabı böyle yapılmıyor malesef) 21.550/16.500=1,31 yani %31 ile diğerinin biraz altında kaldı. Hem de bu serüvene daha çok para bağladı. Peki ya güvenlik ne olacak? Güvenliği dikkate almadık. Onun bedeli zaten tartışılmaz. Aslında bu iş, sizin bir motosikletten ne beklediğinizle yakından alakalıdır.

Hesaplamada yakıt masrafları, yaklaşık olduğu varsayılarak dikkate alınmadı.

Şimdi biraz da sıkıcı olan bu hesaptan çıkan sonuç, anlatılmak istenen, rakamlar üç aşağı beş yukarı değişse de çin malı olan ve olmayan motorlardan aldığınız keyifi ölçebiliyor olsanız ve aldığınız bu keyif gerçekten çin malı motora göre iki katı hatta üç katı fazla dahi olsa, Çin malı motorların fiyatlarının oldukça düşük olması nedeniyle, bu yönde sundukları avantaj yüksektir, fiyat/performans avantajı cezbedici gelmektedir. Bu durum, piyasada neden bu kadar çok tercih edildiklerinin, bir çok motorcunun altında neden çin malı motor olduğunun, insanların ekserisinin bu hobiye neden çin malı motorlarla başladığının cevabıdır.



A kişisi, cebindeki kısıtlı para ile hesaplı bir motosiklet aldı, bakımlarını titizlikle yaptı ve dikkatli bir şekilde bindi. B kişisinin ise bu iş için ayırdığı A kişisinin 5 katı parası vardı, o da parasını bu hobiye yatırdı ve daha güvenli ve huzurlu bir şekilde motoruna bindi, bakımlarını aksatsa dahi motor bunu pek sorun etmedi vesaire... 

Şimdi burada dikkatimizi çekmesi gereken en önemli husus güvenlik hususudur. Fiyatın düşük olması cezbedici olsa da Çin malı motorlarda güvenlik konusunda sürücünün kendisi çok daha titiz olmak zorundadır. Motosikletinin sınırlarını çok iyi bilmelidir. Bu sınırlara fazla yaklaşmadığı taktirde ancak güvenli sürüş elde etmesi mümkündür. Pahalı markaların gerek kalite kontrollerinden, gerekse malzeme kalitelerinden ötürü daha güvenli oldukları kabul edilir.



İnsan beyni, tercih yaparken bazı şeyleri otomatik olarak hesaplıyor. Satın alma tercihinde, yukarıdaki hesapları beynimiz hızlıca kendiliğinden yapıyor. Aslında işin bu noktadaki özü şu, her kes parasına ve beklentisine göre hareket ediyor. Ucuz motosiklet alanlar da bunu "dur şu düşük kalite motosikleti alayım da başım ağrısın" diyerek almaz. Onlar da biliyor pahalı motorun daha kaliteli ve sorunsuz olduğunu. Ancak bu noktada, tercihlerinden dolayı insanları yadırgamak kesinlikle doğru bir yaklaşım olmayacaktır. Altta çin malı bir motorla uzun yol seyahat eden bir çifti görebilirsiniz. Bu işten gayet keyif aldıkları her hallerinden belli.



Motosiklet hobisine başlayacaklar, bu iş için ayıracakları bütçeyi iyi belirlemeliler. 3.000 - 5.000 liralık başlangıç motosikleti ayarında çinli motorlara bineceklerse veya biniyorlarsa da eğer motosikletten hayat boyu alacakları keyfi, daha güvenli bir biçimde elde etmek istiyorlarsa bütçeleri el verdiği takdirde daha güvenli olan daha üst modellere, kendini ispatlamış motosiklet marka ve modellerine geçiş yapmayı hedeflemeliler.

Bu motorsikletler, tercihe göre yine bir çin malı motosiklet dahi olabilir fakat kalitesini ispatlamış motosikletleri kullanmak her zaman motosikletçinin öncelikli tercihi olmalıdır.


Çin Malı Motorlar Gerçekten de Kalitesiz mi?

Böyle bir genelleme yapmak mümkün mü? Evet, Türkiye piyasasındaki çin malı motosiklet modellerinin bir çoğunun kalitesiz malzemelerle üretildiğini görürsünüz. İstisnaların kaideyi bozmadığını hatırlatalım. Çin dışındaki diğer markaların da bir çoğunun kaliteli olduğu hepimiz tarafından biliniyor. Yani Çinliler çoğunlukla kalitesiz, Çinli olmayan diğer markalar da genellikle kaliteli. Her ne kadar son yıllarda bazı markalar kendilerini aşmış olsa da bu durum halen gerçekliğini koruyor.



Kaliteden kasıt, parça kalitesi, servis kalitesi, servis ağı gibi unsurlar ve aslında göreceli bir kavram. Çabuk arızalanma, akü ömrünün çabuk tükenmesi, motor ve buji arızaları, karbüratör arızaları, mekanik parçaların kalitesizliği, plastik aksam ve grenaj kalitesizliği, güneş ışığı mukavemetinin olmaması, vida gevşeme, egzos çürümesi, paslanma bunlardan bazılarıdır. Motosiklet alırken kronik bir arızası olup olmadığını araştırmanızda fayda var. Daha sorunsuz motorlar var mı? Elbette var.

Zevkler ve Renkleri tartışalım.

Her ne kadar bu konuya "zevkler ve renkler" gözüyle bakılsa da ben şahsen konuya biraz daha nesnel yaklaşmayı tercih ediyorum. Hepimizin çevresinde sevdikleri var. İnsan hayatı hiçte ucuz değil. Dolayısıyla bu hesaplı motosikletlere binilmesin demeye kimsenin hakkı yok fakat şunu belirtmek çok önemli. Bindiğiniz aletten çok yüksek performans beklerseniz ve sınırları çok fazla zorlarsanız canınız yanar. Hem kendimizi hem de çevremizdekileri üzmeye gerek yok.



Bunun dışında, motosiklet sürücüsünün bariz hatalı olduğu yaralanmalı ve ölümlü kazaların çoğunun pahalı motosikletlerle yapıldığını da unutmamak gerekiyor. Çünkü ucuz motosikletler çok tehlikeli hızlara zaten pek çıkamadıkları için bu noktadaki riskleri de azalmış oluyor. İşin özü, motorcu kendini ve motosikletini iyi tanıdıktan sonra pek sorun çıkmaz. Ama kendini bilmeyen birinin altında yavaş giden bir motor da olsa güvenli bir motor da olsa insan hayatını tehlikeye atabilir.


Hedef Kitlesi Farklı

Her motosiklet çeşidini çoğunlukla farklı bir kitlenin kullandığına şahit olmuşsunuzdur. Pizzacılar, motokuryeler, deri giyinen choppercılar, endurocular bunların tipik örnekleridir. Eşimin memleketine gittiğimde (Afyon'un bir ilçesi) ilçedeki tüm motosikletlerin, aynı markanın aynı modeli olduğunu gördüm. Sanki belediye dağıtmış gibi düşünün. Kahvehanenin önünde sürekli motorlar birbirine karışıyor vesaire... Gencinden yaşlısına çoğu vatandaş, hem hesaplı hem de sorunsuz bir çin malı motor kullanıyor. Belki çoğuna "motosikletçi" denmez ama o marka-modelin oraya hitap ettiği çok belli. İşte hesaplı motorlarla pahalı motorlarda da durum bundan farklı değil. Sadece hitap ettikleri kesim birbirinden farklı diyebiliriz.

Astarı Yüzünden Pahalı Olur Diyenler

Bu konuda, gerek internette gerekse motosiklet camiasında çok farklı yorumlarla karşılaşmak mümkün. Kendini savunma psikolojisinin gereği olarak herkes kendi yaptığının doğru olduğunu kabul ediyor (öyle olmasa yapmazdık zaten) ve bu fikri sonuna kadar savunuyor. Genelde astarı yüzünden pahalı olur diyen kesim pahalı motorları savunan kesimdir fakat 3.000 liralık bir motoru komple yenileseniz yine yaklaşık 3.000 lira verirsiniz. Kullandığınız çin malı motorla aynı CC'de ve tipte olan pahalı motorların fiyatına yine de ulaşamıyorsa açık ve net bir şekilde bu hesap yanlıştır. Bunun yerine bu iki tip motorlarda güvenlik ve konfor gibi konulara değinmenin ve bunları karşılaştırmanın daha yararlı olacağını düşünüyoruz.

Çin Malı Kaliteli Üretim Motorlar

Çin, üretimde kalite yelpazesini oldukça geniş tutabilen bir ülke. Size bir ürünü çok düşük fiyatlara kalitesiz olarak da üretebiliyorlar. Aynı ürünü yüksek kalitede, mükemmel rekabetçi bir yapıda, sorun çıkarmayacak biçimde de üretebiliyorlar. İşte bu yüzden çin üretimi bir ürüne "çin malı" deyip geçmek çok doğru değil. Kullandığımız elektrikli ev aletleri, bilgisayarlar, televizyonlar vesaire bunların bir çoğu çinde üretiliyor fakat satın aldığınız markanın garantisi altında olduğu için kaliteden taviz vermeyen markaları kullandığımızda "çin malı" ifadesi sorun olmaktan çıkıyor ve hem üretici hem de tüketici için maliyet avantajına dönüşebiliyor.


Bakımları Yapılmayan Motosiklet, Ejderha olsa Farketmez :)

Fiyatı ne olursa olsun bir motosiklet için zamanında yapılan bakım, uzun ömürlü bir motosiklet ve keyifli, güvenli sürüş anlamlarına gelir. Eğer motosikletinizin bakımlarını zamanında yapmazsanız altınızdaki motor en iyi markanın en iyi modeli bile olsa sorun çıkarır. Sadece kaliteli ve pahalı markalar, parça kalitesinden ötürü bakımsızlığı daha uzun süre tolere ederler. Fakat bakımı yapılmamış prestijli bir markanın pahalı bir motosikleti, arıza çıkardığında çok daha yüksek bakım maliyetleri ile karşı karşıya kalırsınız.





Efsaneleşmiş Marka ve Modeller

Mondial : Servis ağı, hizmetleri, yedek parça fiyatları oldukça iyi, Türkiye'nin en çok satan motosiklet markası. 

Öne çıkan modelleri: 

150 MR Vulture
RX3i EVO (Mondial'in 2014 yılında piyasaya çıkan endurosu)
X TREME MAX 150 Cross motor
250 MCT


Asiawing : Güzel motosikletler üretiyor ama ne yazık ki Türkiye'de yok.

Regal Raptor: İngiliz polisi, bu motosiklet markasının hava soğutmalı modellerini kullanıyor. Görüntü olarak tatmin edici, kalite olarak da hiçte fena olmayan motosikletler üreten bir Çin markası.

Regal Raptor DD 250 : Kalitesi beğenilen bir model.

Kanuni Motor: İsminin "Kanuni" olması sizi yanıltmasın çin malıdır. Türkiye'de montajı yapılmaktadır. Diğer Çin'lilere göre daha tatmin edici modelleri bulunmaktadır. 

Kanuni Tiger 250: Şık ve kalitesini ispatlamış bir çinli.

İster çinli, ister hintli, ister alman, ister italyan olsun. Motosiklet, keyiftir.

Kaskınız başınızda, rüzgarınız arkanızda olsun. motokeyif 02.06.2017




1 Haziran 2017 Perşembe

Motosiklet Eldiveni Seçimi

Dışarda hava soğuk olmasa bile motosiklete bindiğinizde hissettiğiniz hava sıcaklığı, hızınıza bağlı olarak 10-15 derece aşağıya düşer. İşte tam da bu durumda motosiklette kıyafet seçiminin ne kadar önemli olduğu ortaya çıkıyor. 

Bu kıyafetlerden biri de; biz motosikletçilerin yüzlerce farklı seçenek arasından özenle seçerek aldığı ve çoğumuzun da severek kullandığı, eldivenlerimizdir. 


Motosikletimizi eldivensiz kullanmamaya özen gösteriyoruz ki olası bir düşme, çarpma anında ellerimizi darbelerden korusun. Hatta herhangi bir çarpma düşme olmasa dahi eldivensiz kullanmak zamanla elcikleri tuta tuta ellerinizin iç kısmının nasır bağlamasına ve rüzgardan ellerinizin acımasına sebebiyet verir. Elcik korumayı da hem her motosiklete uygun bulmanız mümkün olmayabilir hem de olası bir kazada elcik koruma hiçbir işe yaramaz. Böyle şeylere hiç gerek olmadığı ortada. Bu nedenle; eldivensiz kullanmak bir yana, genelde sağlam bir motosiklet eldiveni uzun soluklu kullanılabildiği için kendinize kaliteli bir eldiven edinmemizde fayda var.

Mevsime Göre Eldiven Seçimi

Farklı markaların çok çeşitli eldivenleri olduğunu görebilirsiniz. İçi miflonlu yumuşacık ve nispeten kalın kumaşla üretilmiş kışlık eldivenlerin yanında fileli veya ince kumaştan imal edilmiş yazlık eldivenler bulabilmek mümkün. 



Kışın haliyle daha soğuk olduğu için ve elleriniz de açıkta kalacağı için soğuk aylarda eldivensiz dolaşmak oldukça sıkıntılıdır. Kışlık eldivenlerin bir handikapı şudur: eldiven, normalden daha kalın üretildiği için eğer sıcak tutsun diye çok kalın bir eldiven alırsanız bu sürücünün el hassasiyetini azaltacağı için sürüşü biraz zorlaştırabilir. Bunun önüne geçmek için yazlık eldivenlerin içine bir kat ince bandocu eldiveni giyebilirsiniz. Bandocu eldiveni ince ve ele yapışan tipte bir eldiven olduğu için elinize giymiş olduğunuz bir içlik vazifesi göreceği için ısıyı korumanıza yardımcı olur. Kışlık eldivenler kadar sıcak tutmasa da bu şekilde el hassasiyeti çok fazla azalmayacaktır.


Parmaksız Eldivenler İş Görür Mü?

Parmakları olmayan bir eldiven, aslında kısa kollu bir motosiklet montu ile aynı mantıktır. Normal bir motosiklet montunda koruma olarak omuzluk,dirseklik, bel desteği ve sırt desteği bulunur. Dirseklik yoksa dirsekler zarar görür. Bunda da eğer düşerseniz , tabi nasıl düştüğünüze de bağlı olarak, parmaklarınız zarar görür. Soğuktan korumaması da cabası. Bazı motorcuların, biraz da işin show tarafına kaçıp, böyle parmaksız eldivenlerle motosiklet kullandıklarına rastlarsınız. 

Hiç eldiven takmamak elbette daha kötüdür fakat şunu da unutmayın: Her motosikletçinin kullanması gereken standart bir motosiklet eldiveni şu şekildedir: motosiklet eldiveninin şekli şemali bellidir, parmakları kapalıdır, sürtünmeye dayanıklı yumruk korumaları vardır, parmak üstü ve el üstü korumaları ve avuç içi koruma katmanı vardır. 

Bisiklet eldiveni ile veya kaleci eldiveni ile motosiklet kullanılmaz. Ben yaptım oldu diyenlere de saygılar sunarız :)

Korumanın Önemi

Saatte 90 km hızla yol alırken, Allah korusun, asfalt zemine düştüğünüzde ancak 50-60 metre sürüklendikten sonra durabilisiniz. Kuru bir zeminde altınızda motor olmadan 60 metre sürüklendiğinizde oluşacak sürtünme kuvvetiyle oluşan sıcaklık yaklaşık 750-800 dereceye çıkar. Kemikleriniz ise yaklaşık 700 derecede erir. Korumasız olarak bu şekilde düştüğünüzde doku kaybı kaçınılmazdır. Bunun önüne geçmek için kaliteli, CE sertifikalı koruma ekipmanları kullanıyoruz ve düşme anında olan ekipmanlara oluyor, bize değil. "Keşke!" demektense "İyi ki!" demek, çok daha iyi bir tercih.




Motosiklet Eldiveni Markaları

En çok bilinen motosiklet eldiveni markaları:


  • Alpinestars    
  • Bering    
  • Clover    
  • Dainese    
  • Five Gloves    
  • iXS    
  • Kappa    
  • Macna    
  • Prohel    
  • Prosev    
  • Oxford     
  • Racer
  • Revit    
  • Richa    
  • Rukka    
  • Segura    
  • Scoyco    
  • Shima    
  • Ufo    
  • Venom    
  • Vexo


Şeklinde sıralanabilir. Bunların birçoğu motosiklet koruma ekipmanı, kıyafet, bot vs. de üretiyor. Bazıları da Venom gibi kasklarıyla ünlü markalar. Eldiven alırken bu markaların eldivenlerini edinmeniz güvenlik açısından elbette daha iyi olacaktır.



Alpinestars gibi nisbeten pahalı markaların yanı sıra, prohel gibi hesaplı markalar da bulabilmek mümkün. Sadece deri veya sadece tekstil eldivenler üreten veyahut her ikisini birden üreten markalar da var.


Motosiklet Eldiveni Bedenleri

Motosikletçiye gidip yerinde eldiveni deneyerek almak her ne kadar daha iyi bir tercih olsa da bazen internette de beğendiğimiz bir eldiveni almak istediğimizde hangi bedeni alacağımızı bilmemiz gerekir. Elinize uygun eldiveni bulabilmek için elinizin ölçüsünü almanız gerekmektedir. 

Eldiven ölçümü avuç içinin ölçüsü alınarak tespit edilir. Bunu bir çetvel ya da mezuro yardımıyla yapabilirsiniz. Görseldeki 1 nolu kalın pembe çizgi sizin elinizin genişliğini verecektir. Elin çevresini değil, sadece el içini ölçmelisiniz.


Ölçüme göre çıkan el genişliği değerlerden aşağıdaki tablodan eldiven bedeninizi tespit edebilirsiniz.

El Genişliği (cm) Eldiven Bedeni 
6 XS
7 S
8 M
9 L
10 XL
11 XXL


Kaskınız başınızda, rüzgarınız arkanızda olsun. motokeyif 01.06.2017